İşletmelerdeki en önemli sorunlardan biri, özellikle finansman kaynakların oldukça kısıtlı olmasıdır. Bu kaynakların zenginleştirilmesi, uzun vadeli bir takım önlemleri gerektireceği için elde bulunanların en etkin bir şekilde kullanılması gerekmektedir.1970'lerde, malzeme tedariğini, üretimi aksatmadan, sağlıklı bir biçimde yürütmeyi amaçlayan Malzeme İhtiyaç Planlama kavramının ortaya çıkması, bundan sonra olacak gelişmelerin yol göstericisi olmuştur. Buradan hareketle 1980'lerde, işletmelerde malzeme planlamasının dışında kalan konuları da kapsayacak şekilde tüm birimlerin kullanımına açık Üretim kaynakları Planlaması (MRP II) teknikleri geliştirilmiştir.1990'lı yıllarda küreselleşme rüzgarlarının ülkeler ve kıtalar arasındaki ekonomik ve politik duvarları yıkması ile birlikte üretici firmaların pazarda tutunabilmeleri zorlaşmış, klasik yaklaşımların yetersizliği açığa çıkmıştır. Dünyanın giderek küçülmesi ve birçok bölgeye yayılmış kuruluşların artması ile birlikte başka sorunların ortaya çıktığını gören araştırmacılar, bunların sorunlarına çare aramaya yönelen İşletme Kaynakları Planlaması (ERP) tekniklerini geliştirmiş ve üzerinde çalışmalarını devam ettirmektedirler.
Araştırmamızda İşletme Kaynakları Planlaması (ERP) irdelenip, yararları anlatılacaktır. Ayrıca dünyada en yaygın olarak kullanılan ve şu andaki en iyi ERP programı olan SAP genel hatları ile ele alınacaktır. Bunun yanında bilişim sistemleri ve SAP'nin bir modellide incelenecektir. Daha sonra üretim sistemine göre SAP çözümlerine bakılıp. En son olarak diğer ERP yazılımları hakkında bilgi verilecektir.
Böylece Türkiye'de ERP programlarının kullanılma çokluğu ve daha da yaygınlaşma potansiyelinin nedenleri ve konunun önemi anlatılmaya çalışılacaktır.
BÖLÜM 2
İŞLETME KAYNAKLARI PLANLAMASI
2.1 İşletme Kaynaklan Planlamasının Kavramının Ortaya Çıkışı
1970'li yılların sonlarından beri firmalarda uygulanmaya çalışılan MRP II sistemleri firma düzeyindeki tüm kaynakları ortak bir veri tabanında toplamakta ve firma içerisindeki tüm çalışanların aynı dilden konuşmasını sağlamaktadır. Ancak yoğun rekabet, uluslararası pazarlara açılma gereksinimi değişik coğrafi bölgelerde merkezi alan işletmeler için uluslararası firmaların genelinde entegrasyonun sağlanması yolunda bilişim teknolojisi için yeni bir gereksinimin doğmasına neden olmuştur.
Son yıllardaki teknolojik gelişmeler, firmaların pazarda tutunabilmelerini zorlaştırmış, klasik yaklaşımların yetersizliğinin açığa çıkması ile beraber yöneticiler kullandıkları üretim teknolojilerini ve yönetimsel yaklaşımlarını tekrar gözden geçirmek zorunda kalmışlardır. Öte yandan gümrük duvarlarının yıkılması neticesinde küresel ekonomi ve küresel rekabet kavramlarının ortaya çıkması, tedarikçiden başlayarak, tüm üretim sürecini ve müşteriyi de içine alan "tedarik zinciri yönetimi - supply chain management" kavramını ön plana çıkarmıştır. Pazardaki güçlü değişimlere ve teknolojik gelişmelere şirketlerin organizasyon el yapılarındaki kurumsallaşmaya yönelim de eklenince ortaya yeni bir kavram, işletme Kaynakları Planlaması Kavramı çıkmıştır.
Günümüzdeki MRP II sistemleri firma düzeyinde satış yönetimi, üretim planlama ve kontrolü, satınalma gibi faaliyetleri yönetebilmektedir. MRP II paketlerinin yetersiz kaldığı diğer noktalarda ise ek modüller ya da entegre çalışabilen paketler devreye girmiştir ancak bu firma düzeyinde kalmıştır ve firmalar arası bilgi iletişimini sağlayamamıştır. Küreselleşmenin doğal bir sonucu olarak değişik coğrafi bölgelerdeki iş faaliyetlerinin dağınık veri tabanları ve küresel entegrasyon yoluyla yönetilmesi önem kazanmış ve İKP (ERP) olgunluk çağına girmiştir. ERP, firmalar arası global bilgi entegrasyonunu gerçekleştiren bütünsel bir yazılım stratejisidir.
ERP kavramının ortaya çıkışında etkili olan nedenler ve gelişmeler şu şekilde sıralanabilir:
Yüksek Rekabet ve Uluslararası Pazarlara Açılma Gereksinimi:Uluslararası platformlarda yoğun rekabet ve değişken dünya pazarı şartları; verilerin iş yerleri arasında karşılaştırılması, iş yerleri arası bilgi alışverişinin hızlı sağlanabilmesi ve verilerin bir koordinasyon merkezinde toplanarak sisteme global bakılmasını gerektirmektedir ve bu da ERP dışındaki herhangi bir sistemle mümkün olmamaktadır.
Farklı Üretim Sistemleri: Geleneksel MRP II sistemleri genel olarak belli bir sektör için örneğin proses üretimi, sipariş tipi üretim için geliştirilmiş paketlerdir ve seçim doğru yapıldığında firmalarda ilgili üretim tipinde başarı ile uygulanmaktadırlar. Ancak günümüzde tek bir çeşit üretim yönetim sistemi ile çalışan firma sayısı azalmış ve melez üretim sistemleri kullanılmaya başlanmıştır. Örneğin fabrikanın bir bölümü seri montaj hatları ile çalışırken, diğer bir bölümü parti tipi üretim yapabilmektedir. Bu nedenle özellikle JIT felsefesinin MRP II sistemleri ile birlikte melez olarak uygulanmasına başlanmasından sonra bu tür sistemlerin ERP dışındaki yazılımlarla yönetilmesi pek mümkün olmamaktadır.
4.Kuşak dilleri (Fourth Generation Languages), ilişkisel veri tabanları (Relational Database Management Systems - RDBMS), müşteri hizmet birimi (Client / Server) mimarisi, grafik kullanıcı ara yüzü (Graphic User Interface GUI), bilgisayar destekli sistem mühendisliği (Computer Aided Systems Engineering - CASE) ve bu yeni yaklaşımlarla paketler üzerinde kolaylıkla uyarlama (Customization) yapabilme yetisi gibi yeni bilişim teknolojilerinin hızlı gelişimi ERP sistemlerinin geliştirilmesinde etkili olmuştur.
Uluslararası Dağıtım Zincirleri: Mevcut MRP II sistemleri, gelen talepleri toplu olarak değerlendirip mamulün çekileceği en uygun deponun tespit edilmesini sağlayan bir algoritmaya sahip değildir. Çok uluslu firmalar tedarik zincirlerini tek tek iş yerleri yerine çoklu iş yeri bazında yeniden programlamaya başladıkça ERP sistemlerine duyulan ihtiyaç da aynı oranda artmaya başlamıştır. ERP sistemleri, DRP algoritmasını da içerdiğinden bölgesel olarak taleplerin karşılanmasını ve envanter seviyelerinin gereksiz yere artmamasını sağlayarak, geniş çapta dağıtım kaynaklarını optimum şekilde planlar.
Yönetim Organizasyonlarındaki Değişim: Gelişen ve rekabetin üst düzeyde devam ettiği dünya pazarlarında değişimlere hızlı cevap verebilmek başarı için gerekli, vazgeçilmez bir unsur olmuştur. Hiyerarşik organizasyonlarla bu değişime hızlı tepki verebilmek mümkün olmamakta ve firmaların yatay haberleşmenin daha kolay sağlandığı organizasyonlara (yalın organizasyonlar) geçişleri şart olmaktadır. Organizasyon yapısını yeniden gözden geçirmekte olan çok uluslu firmalar, yerel faaliyetler ile genel işletme hedefleri arasındaki dengenin sağlanacağı bir yapıya doğru değişim göstermek zorunda kalacaktır.
Fiziki Olarak Dağınık imalat Operasyonları: Farklı bölgelerdeki firmalarda imalat fonksiyonlarının entegrasyonu ancak ERP sistemleri ile sağlanabilir.
2.2 İşletme Kaynakları Planlamasının Tanımı ve Kapsamı
Planlama sisteminin uygulamaya aktarılmasında başlıca kullanılan araç bütçelerdir. Bütçelerin oluşturulması sürecinde işletmenin bölümleri kendi bütçelerini hazırlamakta ve bu hazırlık sırasında satış bütçesi esas alınarak gider bütçeleri oluşturulmaktadır. Yıl içinde ancak önemli değişmeler olması halinde altı ay veya üç aylık periyotlar ile revize bütçeler yapılmaktadır. Daha sonra faaliyetler bu bütçelere göre kontrol edilmekte ve sapma analizleri yapılmaktadır.
Müşteri talebinin sürekli nitelik ve nicelik olarak değiştiği ve bu değişimin tahmin edilmesinin ne kadar zor olduğu bilinen bir gerçektir. Faaliyetlerimizi bu değişime uygun hareket edebilecek hale getirebilmenin yolu İKP yaklaşımından geçmektedir. Hem stratejik planlama çalışmaları ile belirlenen amaç ve hedeflere, hem de üretim ve dağıtım kaynaklarımızın kapasite ve özelliklerine gereken ayrıntıda dikkat ederek, faaliyetlerimizi değişime duyarlı hale getirebilmek ancak İKP yaklaşımı ile olası olabilmektedir.
İKP'nin diğer bir özelliği, işletmenin coğrafi olarak farklı bölgelerde (yurt içi ve dışı) bulunan fabrikalarının, bunların tedarikçi firmalarının ve dağıtım merkezlerinin (depo) kaynaklarını eşgüdümlü olarak planlamasıdır. Bu çerçevede, hangi müşteriye ait hangi siparişin hangi dağıtım merkezinden karşılanması veya hangi fabrikada üretilmesi gerektiği, tüm fabrikaların malzeme ve hizmet ihtiyaçlarının nereden karşılanmasının uygun olacağı, fabrikaların elinde bulunan makine, malzeme, işgücü, enerji, bilgi vb. üretim ve dağıtım kaynaklarının nasıl eşgüdümlü ve ortaklaşa olarak kullanılabileceği belirlenmiş olmaktadır. Diğer bir değişle, müşteriye ait siparişin en kısa sürede, istenen kalite ve maliyette karşılanabilmesi için tüm bağlı işletmelerin dağıtım, üretim ve tedarik kaynaklarının kapasite ve özellikleri aynı anda dikkate alınmaktadır.
İKP fabrikalar arası entegrasyonu, fabrikalar bazındaki esneklik ilkesine uygun olarak gerçekleştiren bir sistemdir. Amaç fabrika bazında ademi merkezi yönetimin avantajlarından yararlanırken fabrikalar arası koordinasyonu ve entegrasyonu işletmenin temel stratejileri doğrultusunda sağlanmaktadır. Merkeziyetçiliğin derecesi farklı boyutlarda düşünülebilir. Örneğin tüm fabrikaların uzun vadeli satınalma kontratlarının merkezi olarak yapılması veya fabrikaların kendilerinin yapması öngörülebilir. Keza müşteri kredi kontrolü merkezi veya ademi merkezi olarak yapılabilir. Ancak zorunlu olarak talebin fabrikalara yönlendirilmesi, fabrikalar arası nakliyat, performans analizi, mali konsolidasyon merkezi olarak yapılmak zorunda olan faaliyetlerdir.
Sonuç olarak, İKP; işletmenin stratejik amaç ve hedefleri doğrultusunda müşteri taleplerini en uygun şekilde karşılayabilmek için farklı coğrafi bölgelerde bulunan tedarik,üretim ve dağıtım kaynaklarının en etkin ve verimli bir şekilde planlanması, koordinasyonu ve kontrol edilmesi fonksiyonlarını bulunduran bir yazılım sistemidir. Söz konusu planlama, koordinasyon ve kontroldeki temel ilke ve sistematik Üretim Kaynakları Planlaması (MRP II) ile aynıdır.
2.3 İşletme ve Üretim Kaynakları Planlamalarının (MRP II - ERP) Karşılaştırılması
İşletme Kaynakları Planlamasının kökleri 1960'lı yılların öncesinde kullanılan Malzeme Listesi (Bill of Material - BOM) kavramına dayanmaktadır. 1960'lı yıllarda Malzeme ihtiyaç Plânlama (Material Requirements Planning - MRP), 1970'li yıllarda Kapalı Çevrimli Malzeme ihtiyaç Planlama (Closed Loop MRP), 1980'li yıllarda Üretim Kaynakları Planlaması (Manufacturing Resource Planning - MRP II) ve Dağıtım Kaynakları Planlaması (Distribution Resource Planning - DRP), 1990'lı yıllarda ise İşletme Kaynakları Planlaması (Enterprise Resource Planning - ERP) sistemleri geliştirilmiştir. İşletme Kaynakları Planlaması (İKP) tüm adı geçen sistemleri kapsayan bir yapıya sahiptir.
Üretim Kaynakları Planlaması (ÛKP) esas itibariyle bir itme sistemidir. Ekonomik kapasite kullanımını elde edebilmek için müşteri siparişlerinin yanı sıra talep tahmini sonuçlarını da dikkate almaktadır. Buna karşılık Dağıtım Kaynakları Planlaması (DKP) gerek itme ve gerekse çekme amacı ile çalıştırılabilir. Temin sürelerinin kısa olması çekme, uzun olması itme esaslı çalışma şeklini gerektirmektedir. Çünkü işletme hem müşteri talebine kısa sürede cevap verebilmek, hem de fabrikalarını ekonomik ölçeklerde çalıştırmak zorundadır. Bilgisayarla Bütünleşik Üretim (BBÜ) sisteminin sağladığı azaltılmış temin süreleri ile ÜKP ve DKP sistemleri Tam Zamanında Yönetim (TZY) felsefesine uygun olarak çekme amacı ile çalıştırılabilir. İKP bu entegrasyonu gerçekleştirmektedir. DKP sistemi ile alınan sipariş, ÜKP sistemi ile planlanmakta, BBÜ sistemi ile üretilmekte ve tekrar DKP sistemi ile planlanarak müşteriye iletilmektedir. Satış Noktası (Point of sale POS) sistemi kullanılarak DKP daha etkin çalışır hale de getirilebilmektedir.
İKP ile ÜKP arasındaki temel fark ÜKP'nın tek bir fabrikaya, İKP'nın daha ziyade birden çok fabrika ve tesisin entegrasyonuna yönelik olmasıdır. Tek fabrikalı işletmelerde iKP ancak işletmenin değişim mühendisliği (Reengineering) çalışmaları sonucu birbirinden ayrılmış üretim süreçlerinin oluşturulduğu ve bu süreçlerin yönetimin kısmen bağımsız olarak hareket edebildiği durum için söz konusudur. ÜKP, üretim sürecinde ve çeşitli yönetim kademelerinde bulunan her çalışanı bir donanım yazılım sistemi ile birbiriyle doğru ve zamanında iletişim kurabilir hale getirir. Herkes ortak bir veri tabanında bulunan aynı ve güncel verilere ulaşabilir. Bu şekilde üretim sürecinde ÜKP ile sağlanan entegrasyon, İKP ile daha üst ve merkezi faaliyetler düzeyinde gerçekleştirilir.
İKP hiçbir zaman ÜKP'na ikame (yerine geçen) bir sistem değildir. ÜKP'nın daha geliştirilmiş bir halidir. İKP, birden fazla fabrikada veya tesiste çalışan ÜKP sistemlerini entegre eden ve bu entegrasyondan gerekli bilgileri üreten bir sistemdir. Bir başka deyişle; İşletme Kaynakları Planlaması, bu yarı özerk olarak nitelendirilebilecek iş birimlerini stratejik bir şemsiye altında toplayarak kurumsal bazda bir bilgi ve kaynak entegrasyonu sağlamayı amaçlayan bir tümleşik çözümdür.
Dolayısıyla ÜKP'nda başarılı olmuş işletmelerde İKP etkin sonuçlar verir. ÜKP'ndaki modüler yapı İKP için de söz konusudur. İKP daha önce de belirtildiği gibi çok tesisli bir toplu yönetim (corporate management) için uygun bir yaklaşımdır. Fakat IKP tam anlamıyla merkeziyetçi bir sistem değildir. Tesis yöneticilerini kendi birimlerinin yönetiminde belli ölçüde serbest bırakmaktadır. Tesis yöneticilerinin kendi birimlerinde etkin kararlar verebilmesi için tüm topluluğu tesislerini ilgilendiren temel bilgilere ihtiyacı vardır. İKP bu bilgileri sağlar. Bu amaçla tüm tesislerin bir şebeke halinde birbirine bağlanarak bilgi alış verişini etkin bir düzeye getirmesi gerekmektedir.
İKP işletmelere ÜKP yöntem ve sistematiğine bağlı kalarak yeni ufuklar açan yeni bir yaklaşımdır. Sistemde işlenen bilgiler ile elde edilen raporlar, organizasyonun plan ve programlarını yönlendirir, karar verme aşaması kolaylaşır.
2.4 İŞLETME KAYNAKLARI PLANLAMASI SİSTEMATİĞÎ
Çok sayıda tedarik, üretim, dağıtım merkezinin eşgüdümlü olarak planlanması bir noktaya kadar merkezi planlama yapılmasını, bu noktadan sonra ÜKP ve DKP sistemleri ile ademi merkezi planlama yapılmasını gerektirmektedir. Satış noktası ve dağıtım merkezleri zinciri içinde toplanan müşteri sipariş ve satış tahmini bilgilerinin DKP sistemi ile toplanması, toplanan bilgilere göre İKP sistemi ile tüm dağıtım, üretim ve tedarik merkezleri bazında Kaba Kapasite Planlaması (RoughCut Capacity Planning) yapılması ve bu aşamada sözkonusu merkezlerin birbirlerine verecekleri bilgi, işgücü, makine, malzeme, enerji vb. kaynak desteklerinin belirlenmesi ve bu merkezler bazında saptanan dağıtım, üretim ve tedarik ana planlarının ÜKP ve DKP sistemleri ile ademi merkezi şekilde ilgili olduğu merkezde yapılması gerekmektedir. İKP ile planlama yapılırken öngörülen ölçütler, stratejik Planlama Sistemince belirlenen ölçütler olacaktır. Fabrikalarda ademi merkezi bir şekilde gerçekleştirilen ÜKP çalışmasının imalata yönelik programları BDÜ sistemi vasıtasıyla uygulanacaktır. Otomatik tanımlama teknolojisi ile elde edilen veriler hiyerarşik veri tabanı anlayışı içinde işlenerek depolanacak, oluşturulan bilgiler KDS'leri tarafından işlenerek Stratejik Planlama Sistemi için gerekli alt yapı oluşturulacaktır.
İşletmenin farklı fabrikalarında farklı üretim tipinin bulunması yazılımın tüm fabrikalara uyacak şekilde esnek olmasını gerektirmektedir. Üretim tiplerini aşağıdaki şekilde sınıflandırabilmekteyiz.
Stok için Üretim: Müşterinin anında almak istediği, standart tiplerde olan ürünlerin üretimidir. Bu nedenle stok miktarların yüksek olan bir üretim tipidir. Emniyet stokları seviyesi ve satış tahmini çalışmaları önem arz eder. Kitle üretimi (mass production) söz konusudur.
Siparişe Göre Son İşlemler Üretimi: Standart modeller üzerinde müşterinin istediği aksesuar, boya, ambalaj vb. son işlemlerin gerçekleştirildiği üretimdir. Böylece müşteri ihtiyaçlara uygun olarak ve kısa sürede çok sayıda ürün tipi üretilebilmektedir.
Siparişe Göre Tasarım ve Üretim: Taşıma ve işleme teçhizatı gibi özel ürünlerin müşterinin isteklerini göre tasarımı ve/veya üretimidir. Standart malzemeler dışındaki malzemelerin satın alınması sipariş geldikten ve tasarımı tamamlandıktan sonra yapılır. Dolayısıyla standârt malzemelerin satınalma programı yapılır, diğerleri siparişler gerçekleştikçe puanlanır.
Üretim tiplerindeki bu farklılıklar kaynak planlaması çatışmalarını etkiler. Örneğin; Son Montaj Programı (Final Assembly Schedule - FAS) ile Ana Üretim Programı (Master Production Schedule - MPS) stok için üretim tipi için aynı iken, diğer üretim tipleri için farklıdır. Ana Üretim Progrâmı (AÜP) ikinci üretim tipinde son işlemlere kadar belirlenebilirken, üçüncü üretim tipinde ancak standart malzemeler için oluşturulabilir. Son Montaj Programı (SMP) ancak sipariş geldikten sonra yapılabilir.(Tanyaş M. ,1997)
2.5 İŞLETME KAYNAKLARI PLANLAMASI SİSTEMİNİN GETİRDİKLERİ
2.5.1 İşletme Kaynakları Planlamasından Beklenenler/Yararları
İşletmeler büyüdükçe çok tesisli hale gelmekte, uluslararası piyasalara girmekte ve hatta farklı ülkelerde fabrikalara sahip olmaktadır. Bu şekilde yoğun rekabet altına giren işletmeler, karşılarına çıkan fırsatları değerlendirme, kuvvetli yönlerini koruma zayıf yönlerini geliştirme, olası tehlikeleri görme yolu ile rakiplerine rekabet üstünlüğü sağlama amacına yöneliktirler. Stratejilerin taktik ve operasyon el düzeyde uygulama araçları ise işletme kaynaklarının kullanım planlarıdır. İKP sistemi, söz konusu kaynakların işletmenin stratejileri doğrultusunda etkin ve verimli kullanımını sağlayan bir yazılım sistemidir. Bu sisteminin amacına uygun bir şekilde kullanımı ile;
- Stratejilere uygun bir işletme yönetimi,
- Stratejilerin sonuçlarını değerlendirme olanağı,
- İşletme kaynaklarının etkin ve verimli kullanımı,
- İsletme fabrikaları arasında malzeme, işçilik, makine-teçhizat, bilgi, üretim ve dağıtım kaynaklarının ortaklaşa ve verimli kullanımının sağlanması,
- Müşteri, dağıtım merkezi, üretim ve tedarikçi arasında yakın işbirliği ve bilgi iletişim ortamının sağlanması,
- Tek bir noktadan gerekli bilgilere ulaşma imkanı olası hale gelmektedir.
İPK Sistemi temin sürelerini ve maliyetleri global (işletme genelinde) bir arılayışla azaltma amacına yöneliktir. Her seviyede işlerin tek bir global işletme düşüncesiyle yürütüldüğü bir sistemdir. Proaktif bir düşünce ile sorunlar önceden görülerek gereken önlemler zamanında alınabilmektedir. Herhangi bir noktada alınacak bir kararın işletmenin bütününe etkileri görülebilmektedir. Bir metot değişikliğinin işletmenin global performansına etkisi değerlendirilebilmektedir. Her çalışanın istediği veriye istediği zaman erişebilme olanağı yönetim yapısını da yalınlaştırmaktadır. Klasik sistemde stratejik ve global bilgilere ulaşma ve gerekli kararları verme ancak amirler yolu ile olasıdır. Hatta bu bilgiye ulaşıldığında, etkin kararlar için geç kalınmış olunmakta veya bilgi iletişimdeki sorunlar nedeniyle hatalı olabilmektedir. İKP bu sorunları ortadan kaldırdığından yönetim kademeleri azaltılarak daha yalın bir yönetim yapısı oluşturulabilmektedir.
Ayrıca tedarikçi firmalar, bölge depoları, bayi, toptancı, perakendeci ile kurulan bilgi iletişim şebekesi ile stok düzeyleri, üretim programları karşılıklı olarak görülebilmekte, böylece lojistik faaliyetlerinde etkinlik ve verimlilik artırılmaktadır.
ERP sayesinde işletmelerde; üst düzey bilgi entegrasyonu, en güncel bilgiye hızlı ulaşım, değişikliklere anında tepki verebilme yeteneği sağlanır. Özetleyecek olursak Bir ERP sisteminin yararları şu şekilde sıralanabilir :
1. Dördüncü kuşak dilleri, ilişkisel veri tabanları, müşteri hizmet birimi mimarisi, grafik kullanıcı ara yüzü, bilgisayar destekli sistem mühendisliği ve bu yeni yaklaşımlarla paketler üzerinde kolaylıkla uyarlama yapabilme yetisi gibi yeni bilişim teknolojilerinin hızlı gelişimi sonucunda ERP sistemleri, gerek firma içi gerekse firma dışı sistemleri kullanarak yüksek düzeyde entegrasyonu başarı ile sağlar. Entegrasyon için firma içerisinde finanssal sistemler, mühendislik ve atölye veri toplama sistemleri (Shop Floor Data Collection Systems) ve firma dışında satıcı müşteri ilişkisini sağlayan Elektronik Veri Transferi (Electronic Data Interchange EDI) sistemleri kullanılabilir.
2- Çeşitli ülkelerden gelen taleplerin, birden çok iş yerini kapsayan ana planlama ile yerelden ziyade bölgesel bazda ele alınması ve kapasite kullanımı ile talep arasında optimal denge kurulacak biçimde dağıtılmasını sağlar.
3- Stratejik malzemelerin yıllık satınalma kontratlarını, farklı fabrikalardaki MRP II modüllerinden türetilen toplu uzun dönemli gereksinimlere göre ve yüksek miktarlar için düşük miktarlarda uzlaşma sağlayacak biçimde merkezîleştirilmesini mümkün kılar.
4- ERP, yedek parça stoklarını her bir ülkenin kendi stoğu alması yerine belirli bölgesel merkezlerde toplayarak envanter seviyelerini ve ıskarta faaliyetlerini minimum kılar.
5- ERP, işletmenin coğrafi olarak farklı bölgelerde (yurt içi ve yurt dışı) bulunan fabrikalarının, bunların tedarikçi firmalarının ve dağıtım merkezlerinin (depo) kaynaklarını eşgüdümlü olarak planlamasını sağlar. Bu çerçevede hangi müşteriye ait hangi siparişin hangi dağıtım merkezinden karşılanması veya hangi fabrikada üretilmesi gerektiği, tüm fabrikaların malzeme ve hizmet ihtiyaçlarının nereden karşılanmasının uygun olacağı fabrikaların elinde bulunan makine, malzeme, işgücü, enerji, bilgi vb. üretim dağıtım kaynaklarının nasıl eşgüdümlü ve ortaklaşa olarak kullanılabileceği belirlenmiş olabilmektedir. Diğer bir deyişle müşteriye ait siparişin en kısa sürede istenen kalite ve maliyette karşılanabilmesi için tüm bağlı işletmelerin, dağıtım, üretim ve tedarik kaynaklarının kapasite ve özellikleri aynı anda dikkate alınmaktadır.
6- Kullanıcı açısından kullanımı daha basit olan ve firmaya daha kolay uyarlanabilen aynı anda farklı birçok dilde kullanım sağlayan ileri bilişim teknolojilerini kullanır.
7- MRP II sistemlerinden elde edilen tüm yararları ve kontrolü daha global ve üst düzeyde sağlar.
8- Tüm uygulamalara istenildiği anda istenildiği noktadan ulaşım kolaylığı getirir.
9- ERP sistemleri yapılan işin daha iyi, kaliteli ve hızlı yapılmasını sağladığından rakiplere karşı maliyet avantajının kazanılmasına, dağıtım kalitesinde iyileşmeye ve buna bağlı olarak pazar payının artmasına neden olur.
İKP gerek merkez ve gerekse fabrika düzeyinde uygulamalara sahiptir. Bu nedenle sistem kurulurken aşamaların iyi belirlenmesi ve izlenmesi gerekmektedir.
2.5.2 İKP Uygulamalarında Yatırımlarının Geri Dönüşü
Bugün Türkiye'de yöneticiler hızlı değişen dünya pazarı, ülke şartları ve artan rekabet altında kararlar vermek zorundalar. Ülkemizde enflasyonun yüzde 80'lerde seyrettiği ekonomik koşullar göz önüne alınırsa, büyük holdingler her iki ayda bir yeni bir fiyat tespiti yapmak durumundadırlar. Hata yapmamanın neredeyse olanaksız olduğu bu hesaplamalarda, küçük bir hata milyarları aşan zararlara neden olabilecektir. Aynı hata orta ve küçük ölçekli işletmeler için ise ölüm fermanı anlamına gelebilecektir.
Günümüzde yöneticilerin hep aynı kalan ve gittikçe artan bir sıklıkla karşılaştıkları problemleri arasında bilgi akışındaki eksiklikler ve kağıt trafiğindeki fazlalıklar göze çarpmaktadır. Yöneticilerin hep aynı kalan ve gittikçe artan bir sıklıkta sordukları sorular şunlardan oluşmaktadır:
Gerçek zamanlı ve doğru veriler nerede?
Elime gelen bu tezat dolu verilere nasıl güvenirim?
İstediğim değerlendirme raporlarını niye alamıyorum?
Bir bolümün bilgileri ile diğer bilgileri niye uyumlu değil?
Lojistikteki malzeme akışı ile finanstaki nakit akışı niye bu neden farklı sonuçları gösteriyor?
Bu şartlar altında ve enflasyonun riskleri de göz önüne alınarak düşünüldüğünde doğru verileri doğru kararlarla birleştiren bir yazılım yatırımının önemi yadsınamaz.
Yöneticilerin gereksinimlerine bir örnekleme için "Üretim" fonksiyonunu verebiliriz. Bir işletmedeki üretim departmanı için hedef, bu hedefe ulaşmak için yukarıda Üretim Departmanı için yapılan hedef ve hedeflerin gerçekleştirilmesi için gerekli stratejilerin belirlenmesi tüm diğer işletme fonksiyonları için de yapılması bir ERP sisteminin başarısı için kaçınılmaz olan bir çalışmadır. (Pak Cengiz ,1998)
2.6 ERP UYGULAMA ÇALIŞMALARINDA GÖZÖNÜNDE BULUNDURULMASI
GEREKENLER
Yoğun rekabet savaşında varlığını kabul ettirmek isteyen, uluslararası ya da yerel bir çok firmaya sahip organizasyonlar gelecekteki strateji ve amaçlarına hizmet edecek şekilde ERP uygulama çalışmalarına başlamalıdırlar. Aşağıda ERP uygulamaları öncesinde göz önünde bulundurulması gereken çalışmalar özetlenmiştir.
- Gelecekteki uygulama projelerinin tanımlanmasında taslak niteliğinde kullanılacak olan işletme geneline ait iş, enformasyon ve sistem mimarilerinin tasarlanması
- İşletme genelini kapsayan iletişim alt yapısının tasarlanması
- Dağıtık yerel operasyonlardan sinerji elde etmek için gerekli standartların tanımlanması ve bu standartları destekleyecek uygun özelliklerin seçilmesi.
- Yerel ortamlarda kültür,öncelik ve mevcut sistemi göz önünde bulunduran standart çözümlerin uygulanması,
- Yerel uygulama çözümlerinin gerek yerel ortam ve gerekse korunması gereken işletme mimarisi ile uyumlu bir biçimde sürdürülmesi,
- Bu konuların sistematik bir şekilde ele alınması yani işletmenin yeniden tasarlanması ve ilgili hedeflere katkıda bulunulması.
Bu ise 4 aşamalı bir yaklaşımı gerekli kılmaktadır.
- İş değerlendirmesi:
Bu aşamada şirketin kendi kendine sorması gereken son yeniden tasarımın gerekli olup olmadığıdır. Burada mevcut durumun gelecekte kurulması istenilen iş modeli karşısında stratejik bir değerlendirmesi söz konusudur. Tek tek yerel çözümler yerine global perspektiflerin benimsenmesi halinde önemli yapısal iyileştirmeler sağlamak olanaklı ve gereklimidir? Bu sorunun yanıtı rekabet açısından firmanın güçlü ve zayıf yanları göz önünde bulundurularak yapılacak bir değerlendirmeye göre verilebilir. Sonuçta stratejik öneme sahip bir takım faaliyetlerin geliştirilmesine veya uzun dönemde firmanın ayakta kalmasını sağlamaya yetmeyecek faaliyetlerin durdurulmasına karar verilebilir.
2- Mimari tasarım:
İleriye yönelik işletim modeli ile ilgili olarak kuruluşun tümünü içine alan bir genel taslak hazırlanmalıdır. Bu sürecin sonucunda geleceğe dönük olarak fonksiyonları tanımlanmış bir dizi organizasyon birimi ve bunların oluşturduğu iş operasyonları taslağı yaratılacaktır. Kurulacak bilişim sisteminin mimarisi sistem fonksiyonları ve organizasyonel birimler açısından bu taslak baz alınarak hazırlanır.
3- Sisteme geçiş hazırlıkları:
Her işletme birimi için bir plan hazırlamalıdır. Bunun nedeni her birimin kendi kültür öncelik, mevcut sistemler vs. gibi özelliklerini işletme geneline taşımasıdır. Ortak çözümlerin başarısı uygulamaların bir bütün olarak düşünülmesi ve hazırlanmasına bağlıdır. Bu safhanın sonunda her bir organizasyonel birim için gerçekleştirilecek farklı projeleri ve bu projeler arasındaki ilişkileri tanımlayan bir işletme planı hazırlanâcaktır.
4- Değişikliğin yürürlüğe konulması:
İş yerlerine ait projeler bütünü kapsayan genel projenin birer alt projeleri olarak yürütülmelidir. Bu proje yönetimi yerel proje yönetimine ek olarak teknik düzeyde doğru iletişimin kurulması ve hazırlanan standartların yerel alt projelere transferi açısından merkezi bir koordinasyonu gerekli kılar.
İşletmenin stratejik amaç ve doğrultusunda müşteri taleplerini en uygun şekilde karşılayabilmek için farklı coğrafi bölgelerde bulunan tedarik üretim ve dağıtım kaynaklarının en etkin ve verimli bir şekilde planlanması ve koordinasyonu ve kontrol edilmesi fonksiyonlarını bulunduran bir yazılım sistemidir. Söz konusu planlama, koordinasyon ve kontroldeki temel ilke ve sistematik MRP II ile aynıdır. ERP, MRP II sisteminin geliştirilmiş bir şekli olduğundan MRP II'de başarılı firmalar ERP'de de başarılı olurlar.(Tanyaş M. ,1997)
BÖLÜM 3
SAP
Bugünlerde MRP programları yerlerini giderek Sap gibi ERP programlarına bırakmaktadırlar. Bir ERP (Girişim Kaynakları Planlaması) programı tipik bir MRP programı olmanın ötesinde, işletmenin bütün kaynaklarını planlayan ve bütün bilişim ihtiyaçlarını gideren bir bilişim sistemidir. Bir başka özelliği de değişik ülkelerdeki girişimlerin de planlanabilmesidir. Şu an dünya çapında en yaygın ve en iyi ERP programı SAP'tır. Türkiye'de de bu programı kullanan işletmelerin çokluğu , ve daha da yaygınlaşma potansiyeli nedeniyle bu projede bir ERP sistemine örnek olarak SAP genel hatlarıyla incelenecektir.
3.1 Sap nedir ?
1972 senesinde iki eski IBM çalışanı standart yazılımlar üretmek için Sap(Sistem uygulamaları ve ürünlerinin baş harfleridir -System Applications and Products) firmasını kurdular. Mainframe R/2 sistemini 1992 senesinde işletmenin asıl başarısını temin eden R/3 takip etti. Bu işletmenin başarısı 1998 yılında Newyork Borsasına giren şirketin hisse senetlerinin fiyatının yükselmesinde önemli rol oynamıştır.
Bugün işletme dünyanın 50 ülkesinde 17.000 den fazla çalışanıyla, dünyanın en büyük standart bilişim sistemleri üreticisi ve 4.büyük yazılım üreticisidir. Sap 1998 yılında pazarın %60'ını 6milyar DM cirosu ile elinde bulundurmaktadır.
3.2 Sap Versiyonları
3.2.1 R/2 sistemi
Sap R/2 ve Sap R/3 (Sap sürüm 2 ve 3 ) demektir. sistemleri işletim proseslerinin bir modelini çıkarır, onları tasvir ederler. Fonksiyonları firmadaki akışı tasvir eder. Sap/R2 ve versiyonları IBM, Siemens Amdahl ve bunlara uyumlu ana bilgisayarlar üzerinde çalışırlar. Tüm dünyaya yayılmış 2000 civarında Sap/R2 Sap tarafından izlenir, yürütülür ve geliştirilir. Büyük ölçeklerde bilgi akımı olan işletmeler bu ana bilgisayar sistemlerini, veri bankalarına tercih ederler. Sap/R3 gibi Sap/R2 nin de değişik modülleri müşteri taleplerine uygun olarak değiştirilip geliştirilebilir.
Halbuki Sap en büyük başarısını Sap/R3 sistemiyle elde etmiştir.
3.2.2 SAP/R3 sistemi
1992 seneside pazara sürülen Sap/R3 Client/server sistemi Walldorflu Sap şirketini nihai başarıya ulaştırdı. Sap/R3 'ün mimari yapısı , Sap/R2 'ye göre onu daha esnek ve değişik durumlara daha iyi uyabilir yapıyordu. 1998 senesi ortalarında tüm dünyada 16.000 Sap iş istasyonunda 500.000'in üzerinde kullanıcı çalışmaktadır.
Sap/R3 Client/server sisteminin mimari yapısı müşteri taleplerine göre değiştirmeler yapmayı Sap/R2 'ye göre oldukça kolaylaştırmıştır. Sap/R3 sisteminin hoş kullanıcı grafik ekranı da bu başarıya yardımcı olmuştur.
1995'te Sap Sap/R3 sistemine çok sayıda yenilikler ve daha iyi bir grafik ekran uyguladı. Bu değişik modele Sap 3.1 ismini verdi ve bundan sonraki modelleri de bir harf ilave ederek adlandırdı ;örneğin internet destekli modeli için 3.1f gibi. 1998 yazında Sap 4.0 sürümünü çıkardı ve daha sonra onu geliştirerek 4.1 sürümünü elde etti.
Sap/R3'e yalnızca Windows'un kullanıcı dostu grafik ekranını uygulamakla kalmadı, onu bütün Windows uygulamaları ile uyumlu hale getirdi. Mesela Word Sap/R3 'ün kelime işlem programı, Excel onun elektronik tablolama programı olarak kullanılabilir ;çeşitli hesaplamalar ve grafik çizimleri bu programla yapılabilir.
3.3 Danışmanlık Ve Servis
Sap firması müşterilerini danışmanlık ve teknik servislerle desteklemektedir. Müşterinin sistemine bir çevrim içi (on-line) sistemle (OSS-Online Service System ) bağlantılı olan Sap müşteri sistemi parametrelerini problemleri tespit etmek ve ortadan kaldırmak için inceler.
Sapı şirkete sistem kurulduktan sonra en az bir danışman yerleştirmek ister. Bunun amacı olası bir problemin hemen fark edilmesi içindir.
3.4 Stratejik Ortaklıklar
Sap firması ürünlerini sürekli olarak geliştirmek ve özel çözümler üretmek için pek çok işletme ve kuruluşla işbirliği halindedir. Sap bünyesindeki çalışanların % 25 'i de araştırma geliştirme üzerinde çalışmaktadır.
Sap çok çeşitli alanlardaki partnerlerle çalışır;
-Sistemin verimini yükseltmek ve çeşitli donanımlara uyumluluğu arttırmak için, donanım firmalarıyla,
-Sistem performansını yükseltmek ve Sap/R3 'ün büro uygulamalarına entegre etmek için başta Microsoft olmak üzere çeşitli yazılım evleriyle,
-Sap 'ı uygulayacak işletmelerle, uygulanan süresini kısaltmak ve iş proseslerinin tasvirinin yapılması için ,
-Üniversitelerle gelecekte Sap geliştiricileri yetiştirmek için.
3.5 Sap R3 Sisteminin Modüllerine Genel Bakış
Sap/R3'ün entegre bilişim programı bir işletmenin çok çeşitli faaliyet sahaları için çözümler içerir. Bu sahalar MODÜL adı verilen program parçacıkları tarafından modellenir ve yönetilir.
Sap üç asıl alanda faaliyet gösterir ;Muhasebe, Personel Yönetimi ve Lojistik. Bu alanların her biri çeşitli modüllerden bu modüllerin alt programlarından oluşmuştur. Bu merkezi alanlara ek olarak özel endüstri dalları için özel çözümler getiren ek paketler (IS Industry Solutions) de mevcuttur.
3.5.1 Muhasebe Sahası
Bir işletmede en önemli faaliyetlerden biri muhasebe ve hesap işleridir. Aşağıdaki modüller bu alanla ilgilidir;
FI;finans,defter tutma,bilanço
Co;Kontrol etme, maliyet hesaplama
Ec;(enterprise Controlling) atılım plânlaması
IM;Kapital Yatırım Planlanması
Tr :hazine
Bu modüllerle işletmenin çok farklı hesaplama gereksinimleri karşılanabilir, karar verme veya proses kontrolü, işletme planlaması ve işletmeye yön vermek mümkün olur.
Bunlara ek olarak şunlar sağlanır ;
Dışarıya hesap hazırlama
Proses kontrolü ve proses maliyet hesabı (paralel ve operasyonel )
Kar merkezlerinin hesaplarının yapılması
Birleşik (şirketlerin) maliyet hesapları
Fonların Yönetimi
Hazine yönetimi
Konsolidasyon (sağlamlaştırma) fonksiyonları
Risk yönetimi
Dönem sonu hesap kapatma işlemleri
3.5.1.1 FI Modülü
Finans modülü FI Sap/R3 'ün en önemli muhasebe modülüdür. Diğer finans modüllerinin istek ve bilgilerine direkt bağlıdır. Satış alanının(SD-Sales and Distribution ) modülleri ile de bağlantılıdır. Şu alt programları içerir;
fı-aa;asset accounting;
fı-ap;alacaklılar kayıtları
fı-ar;borçlular hesabı
fı-gl;ana defter
fı-lc;konsolidasyon
fı-sl;özel amaçlı defter tutma
Hakiki bir Sap/R3 sisteminde işletme bilançosu ve kar-zarar hesapları dönem sonu kapanışında değil sürekli olarak düzenlenir. Elbette Sap/R3 'te aylık, üç aylık gibi periyotlarda da bunları yapmak mümkündür.
3.5.1.2 CO Modülü
İşletme içi maliyet hesaplama işlemlerini gerçekleştirir. Ortak maliyetlerin kontrolü, üretim maliyetlerinin kontrolü ve karlılık analizi için alt programlar ihtiva eder.
FI modülünün işbirliğiyle bu modül stratejik işletme karaları için hayati bilgiler sağlar. Üretim ve işletme yapısındaki maliyetlerin bozuklukları bu modülle tespit edilebilir.
Modül şu alt programları içerir.
co-abc ;faaliyet esaslı maliyet belirleme
co-om;genel masrafların kontrolünü belirleme.
co-pa:karlılık analizi,sonuç ve Pazar segmentleri hesabı
co-pc;üretim maliyetleri kontrolü
3.5.1.3 Atılım Kontrolü (EC ) Modülü
EC (Enterprise Controlling) Modülü işletme başarısı için kritik başarı faktörlerini bir araya getirir ve bunları kontrol eder. Bu modül stratejik karar verme aracı olarak görev yapar.
EC modülü ile işletmenin kar merkezlerinin hesaplamaları yapılır. Çok alanda faaliyet gösteren işletmelerin çok çeşitli şehir ve ülkelerdeki farklı para birimleri ve farklı vergi kanunlarına tabi şubelerinin sonuçları bir araya getirilebilir ve hepsi birden değerlendirilebilir.
Yönetici Bilişim Sistemi (EIS-executıve information system), tüm sistemin en önemli verilerine kuşbaşı bakabilmek için gerekli filtreleme ve grafik hazırlama görevlerini görür.
EC modülü 4 alt programdan oluşmuştur;
ec-eıs:executive information system (Yönetici Bilşim sistemi)
ec-mc;management consolidation (yönetim sağlamlaştırma)
ec-pca ;profit center accounting (kar merkezleri muhasebesi )
ec-bp ;business planning (işletme planlanması)
3.5.2 IM Modülü
Anapara Yatırım Yönetimi Modülü (Capital Investment Management -IM ) işletmenin Anapara yatırımlarını planlar ve yönetir. Daha 3.0 sürümünden itibaren sistemde mevcuttur. İki alt bölümden oluşur ;
* IM;ana para yatırımlarının planlanması için programlardır.
* IM-FA;Tesis Yatırımları
3.5.2.1 TR Modülü
Hazine Modülü (Treasury-tr) anapara yatırımlarını finansal ve lojistik açıdan kontrol ve idare eder. Bütçe analizleri, finansman pazarları araştırmaları (bütün uluslararası şirketler bazında) için çeşitli çözümler sunar. Yedek akçe yönetimini de sağlar.
Üç alt program bu modülde hizmet verir ;
tr-cm:Nakit Yönetimi (Cash Management )
tr-fm :Fon Yönetimi (Funds Management )
TR-Tm :Hazine Yönetimi
3.5.3 Personel Yönetimi Sahası
HR (Human resources ) Sap/R3 'ün en büyük birimlerinden birisidir. İşe personel yerleştirmeden, çalışanların kariyer planlamasına, ücret hesaplarından, çalışanların yolculuk masraflarının hesaplanmasına kadar insan kaynakları alanının bütün konularını içine alır.
Kazanç-ücret hesapları ve muhasebesiyle, vergi ve çalışma kanunları ülkeden ülkeye devlete büyük farklılıklar gösterir. Bu yüzden İnsan kaynakları modülü her ülke için özelleştirilerek kullanılır.
Sap'ın Personel yönetimi aşağıdaki fonksiyonları destekler ;
Personel Yönetiminin mümkün olduğunca yerinden yapılması (Decentralization )
Müşteri yönelimlilik
Yönetimin değiştirilmesi ve geliştirilmesi
Çalışanları bilgi ve yetenek bakımından değerlendirmek
Bölgeye özel yapıların kolay yönetimi
3.5.3.1 PA Personel İdaresi Modülü
Personel İdaresi (Personal Administration) alt modülünde personel yönetimi ve ücret muhasebesi konuları bulunur.
pa-app :işe alma yönetimi (applicant management )
pa-ben :Ek faydaklar (benefits)
pa-pad:personel idaresi (personel administration)
pa-Inw :Teşvikli ücret sistemleri (Incentive Wages)
pa-pay :Maaş Bordroları (Payroll)
Pa-TIM:Zaman Yönetimi (Time Management )
Pa-trv :Seyahat masrafları (Travel Expenses)
3.5.3.2 PD Personel Geliştirme Modülü
Personel Geliştirme (Personal Development-PD) personel geliştirme ve planlama ile meşgul olur. Burada kariyer planlama , çalışanın katılımını sağlama, personel maliyetleri planlaması ile ilgili uygulamalar bulunur.
PD-OM:Organizasyonel Yönetim (Organizational Management )
Pd-pd :personel geliştirme (personal development )
Pd-rpl:oda rezervasyonu planlaması (room reservation planning)
Pd-scm:seminer ve konferans planlanması (convention and seminar planning )
Pd-wfp :işgücü planlanması (Workforce planning)
3.5.4 Lojistik Sahası
Lojistik modülü Sap/R3 'ün en büyük parçasıdır. üretim yöntemleriyle hammaddeden işletme için değer yaratma proseslerinden teslimata kadar geniş bir alanı içine alır.
Bu modül çok çeşitli veri kaynaklarından (envanter, sipariş, satış bilgileri), yararlanarak üretim proseslerinin, tesislerin planlanması ve kontrolünü sağlar ve stratejik kararlara destek olur.
Muhasebe ve Personel Yönetimi modüllerine sıkıca bağlıdır.
Aşağıdaki modülleri içine alır ;
LO: Genel Lojistik
MM: Malzeme Yönetimi (Material Management )
PM :Tesis Bakımı (Plant Maintenance )
PP:üretim planlama (production Planning )
PS:Proje sistemi (Project System)
QM:Kalite Yönetimi (Quality Management )
SD: Satış ve Dağıtım (Sales and Distrubition )
Burada iyi olan işletme için gerekli bütün lojistik zincirlerinin (Dağıtım, üretim, tedarik, malzeme ) Sap/R3 tarafından kapsanmasıdır. Bu sayede aşağıdaki temel fonksiyonları gerçekleştirmek mümkün olmaktadır ;
Kimyasal endüstride akış,otomobil endüstrisinde seri, büyük makine üretiminde sipariş gibi değişik üretim metotlarının desteklenmesi.
Tedarik zincirlerinin planlanması ve desteklenmesi
Bütün dağıtımın zincirlerinin pazarlama dahil desteklenmesi
Siparişe göre fiyat belirleme
Üretimi planlamak için daha fazla paralel metodun kullanılabilmesi
3.5.4.1 LO, Genel Lojistik Modülü
Genel Lojistik Modülü lojistik fonksiyonlarının temelini teşkil eder. Lojistik alanı için çözümler ve değerlendirmeler (raporlar) içerir. Bunların amacı işletmenin stratejik hedeflerine ulaşabilmesi için karar ve planları desteklemektir.
Lo-ech :Değişim mühendisliği yönetimi (Engineering Change Management)
Lo-esh :çevre,sağlık ve güvenlik yönetimi (environment, health and safety management )
Lo-lıs :lojistik bilişim sistemi (lojistic Information System )
Lo-md :lojistik ana verileri (lojistic master data )
Lo-vc:Değişken konfigürasyonu (Variant Configuration )
3.5.4.2 MM Modülünde Malzeme Yönetimi
Bu modülle üretim,satınalma ve envanterle ilgili bütün veriler işlenebilir. Satınalma ve envanter tutma işlevlerinin beraberce (bir takım oyunu şeklinde )yapılması malzeme envanterinin en az seviyede olması ve envanter maliyetlerinin minimize edilmesi imkanını verir.
Bu modülle eldeki malzemenin devamlı izlenmesi ve oluşabilecek dar boğazların engellenmesi amaçlanır. Eğer işletme çok çeşitli kuruluş yerlerine dağılmış ise de envanter maliyetlerinin minimize edilmesi ve taşıma masraflarının optimizasyonu sağlanır.
MM modülü aşağıdaki uygulamaları kullanır ;
mm-cbp:üretim tabanlı planlama (consumption based planning)
mm-edı:elektronik veri değişimi(electronic data ınterchanges )
mm-ım:envanter yönetimi (ınventory management )
mm-ıs:Bilşim sistemi (Information System )
mm-ıv :fatura incelemesi (ınvoice verification )
mm-pur:satınalma (purchasing)
mm-wm;ambar yönetimi (warehouse management )
3.5.4.3 Bakım Modülü PM
Bir işletmenin teknik tesisleri bakımlı, iyi durumda tutulmalı ve yönetilmelidir. Bunlar bakım modülü PM 'nin görevleridir. Burada Coğrafi Enformasyon Sistemi (GIS) aracılığıyla teknik yerlerin dağılımının bir modeli sağlanır ve bunlar kontrol edilir. Bu süreç grafik gösterim araçları ve değerlendirmelerle (analiz) desteklenir. Modül organizasyonel problemlerin çözülmesine, teknik birimlerin iyi durumda tutulmasına, maliyetlerin kontrol altında tutulmasına yardımcı olur, teçhizat satın alınması organizasyonunu düzenler.
Bunlardan aşağıdaki alt programlar sorumludur ;
pm-eqm :ekipman ve teknik nesneler (equipment and technical objects)
pm-IS:Bilşim sistemi (Information System )
pm-prm :önleyici bakım (preventive maintenance )
pm-pro :bakım projeleri (maintenance projects )
pm-sma :hizmet yönetimi (service management )
pm-moc:bakım sipariş yönetimi (maintenance Order Management )
3.5.4.4 PP Modülüyle Üretim Planlama
Üretim Planlama (Production Planning-PP )modülü Sap/R3 lojistik sisteminin en kapsamlı modülüdür. Üretim Planlamanın en önemli fazlarını, yöntem ve hedeflerini içerir (Üretim adedinin belirlenmesi, üretim tipi, kullanılan malzemeler vs...)
Bu modül üretimin, üretim ve ihtiyaç planlamasının ; kapasite planlamasından, üretime ve montaj emirlerine kadar bütün kademelerini ihtiva eder. PP modülü satın alma, satış ve malzeme yönetimi modüllerine yakından bağlantılıdır.
Şu programlar bu modüle dahildir ;
pp-ato :montaj emirleri (Assembly Orders )
pp-bd :Üretim planının temel tarihleri (Basic Dates)
pp-crp:kapasite ihtiyaç planlaması (Capcity Requirements Planning)
pp-ıs:bilşim sistemi (Information system )
pp-kab:kanban/Tam Zamanında Üretim Planlaması (Just in Time Planning)
PP-mp:Ana üretim planı(master planning)
Pp-mrp:malzeme ihtiyaç planlaması (material resources planning)
Pp-pdc :Tesis veri Koleksiyonu (Plant Data Collection)
Pp-pı:Akış Tipi Üretim için Üretim planlaması (Production Planning for Process Industry)
Pp-rem:Tekrarlı İmalat (Repetitive Manufacturing )
PP-sfc:Üretim emirleri (Production Orders)
Pp-Sop :Satış ve operasyon planlanması (Sales and Operations Planning)
3.5.4.5 Proje Sistemi PS
Bir projedeki hedeflerin planlanması, bütçelenmesi ve projenin yönetilmesi işlerini yapar. Sistem proses ve ilerleme kontrolü, proje parçalarının delegasyonu gibi modern bir proje sisteminde bulunması gereken bütün birimlere sahiptir. Diğer modüllerle ilişkileri onu kullanılması kolay ve etkili yapmaktadır. Proje sistemi Microsoft Project gibi diğer proje planlama programlarına uygunluğa sahiptir.
Proje planlama sistemi aşağıdaki bileşenleri içerir ;
ps-app:proje bütçeleme (project budgeting )
ps-dd:temel veri (basic data)
ps-exe:proje uygulaması ve entegrasyonu (project execution and integration )
ps-ıs:bilşim sistemi (Information system )
ps-ops :İşlem gören yapılar (Operative Structures )
ps-pln :proje planlama (project planning )
3.5.4.6 QM Kalite Yönetimi Modülü
SAP/R3 sistemi entegre bir bilişim sistemi olarak toplu olarak şirket kalite yönetiminin bir parçasıdır. Kalite güvence sistemlerinin artan önemine paralel olarak bu konuya ait işlevler bu özelleştirilmiş modülde toplanmıştır. Satış ve dağıtım,üretim ve malzeme yönetimi kalite güvencesi açısından işlem görecektir.
S3'ün kalite yönetimi bileşenleri şunlardır ;
qm-ca:kalite sertifikasyonu (quality certification )
qm-Im :muayene süreci (Inspection Process)
qm-pt :planlama araçları (planning tools )
qm-qc ;kalite kontrolü (quality control )
qm-qn ;kalite bildirimleri (quality notifications )
3.5.4.7 SD Dağıtım Modülü
Satış ve dağıtım modülü SD Sap/R3 sisteminde merkezi bir rol oynar. En büyük mali işlemler burada yapılır ve diğer modüllerle yakın ilişkide bulunurken, kapasite planlama ve Sap/R3 sisteminin kontrolünde bu bölüm kullanılır.
Dağıtım ve satış modülünün bileşenleri şunlardır ;
sd-bf:temel fonksiyonlar (basic functions)
sd-bil:faturalama (billing )
sd-cas :satış desteği (sales support)
sd-edI:elektronik veri değişimi (electronic data Interchange )
sd-ftt:yabancı ülkelerle ticaret (Foreign Trade transactions)
sd-Is:bilşim sistemi (Information system )
sd-md :ana veriler (master data )
sd-shp :nakliye (shipping)
sd-sls :satışlar (sales)
sd-tba :ulaşım
3.5.5 Diğer Modüllere Tesir Eden Modüller
Yukarıda anlatılan modüllere ek olarak Sap/R3 diğer bütün modüllerle bir arada kullanılan diğer modüllere tesir eden modüllere sahiptir. Bunlar ya başka modüllere bağlıdır yada Sap dışındaki veya içindeki verileri bütünleştirir. Tesir eden modüller olarak şunları sayabiliriz ;
3.5.5.1 Sap Workflow
İş akışının kontrol altında tutulmasına yardımcı olur. Bir işletmenin bir iş prosesi tamamen bir modül içinde veya tesisin belirli bir bölümünde gerçekleşmeyebilir. Sap/R3 sistemlerinin bütünleştirilmesi ve eş zamanlı bir veri tabanının kullanımı, iş proseslerinin gidişatını,iş sıralarını ve çalışanları kontrol etmede oldukça gerekli yararlı olabilir.
Bütün bu görevleri Sap iş akışı sistemi, Sap Business Workflow gerçekleştirebilir.Burada pek çok hedef (kilometre taşı ) belirlenebilir ve bu hedeflere ulaşma zamanı ve durumu devamlı takip edilebilir. Business Workflow işletme dahilindeki süreçlerin rasyonalizasyonunu ve yüksek etkinliği hedefler.
3.5.5.2 Sap Office
Günümüzde işletmenin diğer işletmelerle iletişimi ister elektronik (mesela telefon, fax) ister klasik yollarla (mektup, telgraf ) merkezi bir rol oynar.
Bir entegre (bütünleşik ) bilişim sisteminden bütün bu iletişimin sürdürülmesi ve iş süreçlerine doğal bir şekilde bütünleştirilmesi beklenir. Çalışan fazla uğraşmadan ister yerel e-mail'e, faxa, internete veya mektuplara kolayca ulaşabilmelidir. İşletme dahili emirler ve yönergeler de aynı şekilde kolayca iletilmelidir.
Bütün bu görevler Sap Office ile yerine getirilir. Böylece dahili yazışmalar kolayca yapılabilir, Internet postaları (e-mail) yazılabilir ve fax gönderilebilir. Microsoft Office ile bütünleşik yapı sayesinde Sap'ın Word kadar pratik olmayan yazı editörü Sap Editor yerine Word gibi standart uygulamalar kullanılabilir.
3.5.5.3 Sap Archive Link
Bu modülle Sap sistemlerinin bütün diğer uygulamalarının arşivleme sistemi ile bağlantısı sağlanır gerektiğinde veriler kesinleştirilebilir veya eski haline getirilebilir. Bu sistem çok çeşitli fiziksel ve optik güvenlik işlemlerine ihtiyaç duyduğundan kullanıcıya özel teknik ayrıntıları bilme zorunluluğu yükler.
3.5.6 Diğer Bileşenler Ve Ayrıntılı Modüller
Bu üç uygulama modülünün yanı sıra özel kullanım alanları için pek çok uygulama bulunur. Mesela üretim sisteminin CAD sistemleriyle bütünleşmesini sağlayan bir modül, belgelemeye yardımcı olan bir modül bunlara örnek olarak verilebilir.
Bu modüllerin çoğu çapraz uygulamalar olarak nitelendirebileceğimiz cross-applications modülünde mevcuttur.
CA modülü şu alt bileşenleri kapsar ;
ca-dms :belge yönetim sistemi (document management system )
ca-cl :sınıflandırma (classification )
ca-cad :CAD bütünleştirme (cad Integration )
ca-gtf :genel görev fonksiyonları (general task functions )
ca-doc :belgeleme araçları
ca -Ims:uygulama desteği (Implementation Support )
ca-mod :modeller
ca-ale :diğer uygulama ve bilişim sistemleriyle bir arada çalışabilme teknolojisi (Application link enabled )
Ca-edI :elektronik veri değişimi (electronic data exchange )
Ca-catt :Çapraz uygulamalar için test aracı (cross application test tool)
3.5.6.1 Endüstriyel Ve Dalsal Çözümler
Çoğu zaman ufak değişikliklerle Sap sistemi değişik alanlardaki farklı şirketlerin kullanımına uygun hale getirilebilir. Ancak bazen bu ufak değişiklikler o sektörün ihtiyacını karşılayamaz çünkü endüstri kolu gereği çok özel bazı konuların ayrıntılı, geniş olarak işlenmesi gerekebilir.
Uzun süren özelleştirme işlemlerini ortadan kaldırmak ve para ile zamandan tasarruf etmek için Sap endüstriye özel çözümler geliştirmiştir.
Şu an Sap 15 civarında özel çözüm sunmaktadır. Bunlardan bazıları (mesela bankalar için olanı ) uzun süredir pazardadır, bazıları henüz geliştirme aşamasındadır veya seçilen bazı müşterilerde denenmektedir (mesela perakendecilik çözümü ). Aşağıda bunların bazıları verilmektedir :
Is-b:bankalar (banks)
Is-h:hastaneler (hospitals)
IS_IS:sigorta, para piyasaları,yatırımlar ve ticaret
Is-Oil :Yağ endüstrisi
Is-p:yayınevleri
Is-ps:
Is-retail :perakendecilik (retail)
Is-t:telekomünikasyon (telecommunication)
IS-u:enerji şirketleri için
3.5.6.2 Temel Bileşenler
Sap'ın yukarıda tanıtılan asıl modüllerine ek olarak Sap kullanıcılarına belki de saklı kalan fakat fonksiyonlar ve sistemi için en önemli alan olan Temel Bileşenler (Basic Componenets ) bölümü sap'ın teknik olarak işlet görebilmesini ve sistemin değişik platformlar üzerinde çalışmasını, ve değişik modüllerin beraberce çalışabilmesini sağlar. Bu uygulamaların işletme yönetimi bakımından direkt bir ilgisi yoktur, daha çok bilişim bölümlerinde çalışanlar için ilginçtir.
Aşağıda bu temel bileşenlerin en önemli parçaları kısaca açıklanmıştır ;
BC-SRV TEMEL SERVİSLER:SAP/R3 'ün temel fonksiyonlarını idare eder.
Temel Sistemler (Platformlar) BC-SYS :SAP/R3 pek çok donanım platformunda çalışabilir ve çeşitli veri tabanlarından faydalanabilir. Bunun için modüller ve işletim sistemleri arasında çalışacak bir bileşene ihtiyaç duyulur. Bu görevi Bc-sys üzerine almıştır. (SAP User Handbook ,Germany,1998)
BÖLÜM 4
BİLİŞİM SİSTEMİ
Bu bölümde bir endüstriyel imalat ortamında bilişim sistemini fikrini ve fonksiyonlarını inceleyeceğiz. Burada modern bir endüstri işletmesinin gereksinimler, ve Sap/R3 'ün bunları nasıl karşıladığı üzerinde duracağız.
Bilişim sistemleri değişik mimarilerde olabilir. 70'li yıllarda bilişim sistemleri yönetimi Mainframe adı verilen ana bilgisayarlar üzerinden yapılırdı,kullanıcıların basit terminaller kullandığı mimariler hakimdi.1980' li yıllarda Client /Server (Müşteri sunucu ) teknolojisinin yaygınlaşmasına kadar bu böyle sürdü. Biz burada bu mimarinin değişik tiplerini anlatmaya ve Sap/R3 'ün yapısını açıklamaya çalışacağız.
4.1 Bilişim Sistemi Fikri
Modern işletmelerde her gün, çok çeşitli işletme birimlerini ilgilendiren çok yoğun veri ve bilgiler alınır, toplanır, değerlendirilir ve işlenir. Bu yoğunluktaki veriler işlenmesi ancak elektronik veri işleme metotları sayesinde gerçekleşebilmektedir. Burada çok değişik yapıda mimariler ve donanımlar söz konusudur. Bu şekilde verilerin toplanmasını, depolanmasını, işlenmesini, yeni bilgiler türetilmesini, değerlendirme görevlerini gerçekleştiren yazılımlara genel olarak Bilişim Sistemleri denir.
Bilgilerin işlenmesi eskiden, bütün verilerin ait oldukları işletme biriminde ayrı ayrı yapılırdı. Bugün bu geçmişte kalmış bir uygulamadır. Modern bilişim sistemlerinden bütün verilerin merkezi olarak kaydedilmesi, koordinasyon eksikliğinin önlenmesi, dahili bilgilerin birleştirilme olanağı vermesi beklenir. Bir işletme biriminden gelen bilgiler diğer bölümlere de iletilebilmeli ve oralarda da kullanılabilmelidir.
Günümüzde bilişim sistemlerinin , işletme içi iş süreçlerinin iyileştirilmesi için incelenmesine bilişim (Business Engineering -İş Mühendisliği) sistemlerinin sağlayabileceği katkı anlaşılmıştır. Bu incelemelerin sonucu iyileştirilmiş (optimize edilmiş) iş akışına ulaşılır.
Eğer bilişim sistemleri, bütün işletme içi bölümleri sarıyor ve bilgiler arasında bağlantılar üretiyorsa, buna Tamamen Planlanmış veya Entegre bilişim sistemleri denir. (Biethan, Mucksch ve Ruf, Ganzheitliches Information management, Viyana 1994 baskısı ).
Bir bilişim sistemi işletmenin bölümlerinin, , taraflı (o bölüm için), ve tarafsız (diğer bölümler için) bilgi ihtiyaçlarını karşılamalıdır.
Böyle bir bilişim sistemi çoğunlukla merkezi, tek bir veri tabanı kullanır. Burada bütün bilgiler toplanır ve değişik uygulamalarda ve her bir bölümün kullanımı için işlenir. Sistem programları ve bir raporlama sistemi veri tabanının tutarlılığını ve verilerin güvenliğini sağlar.
İşletme bu amaçları gerçekleştirmek için ya tamamen yeni, işletme gereksinimlerine birebir uygun olması için bir programlama şirketine yaptırılan bir yazılım, veya Bir standart yazılım kullanır. Standart yazılımlar daha sonra işletmenin gereksinimlerine göre değiştirilebilir. Aşağıda standart ve özel hazırlatılmış bilişim sistemlerinin avantajları ve dezavantajları bulunmaktadır.
4.2 İşletmede Standart Yazılım Kullanımının Avantajları
Bir elbisenin satın alınması gibi bilişim sistemleri de hazır olarak alınabilir veya özel hazırlatılabilir. Hazır alınan yazılımlara standart yazılımlar denir. Aynı bir elbise gibi uygun fiziki koşullara uyarlar. Özel olarak yaptırılan programlar ise özellikle, satıcı bakış açısıyla yaptırılır ve müşteri ihtiyaçlarını daha iyi karşılama iddiasındadırlar.
Standart yazılımların başlıca özellikleri ;
kesin, önceden belirlenmiş bir fiyat
uygulanacak ortamın, kesin ayrıntılı tarifinin yapılmış olması
Çok değişik işletim sistemlerinde, işletme platformlarında çalışabilme, uyumluluk
Standart yazılımlar da müşteri ihtiyaçlarına daha iyi uyum sağlamak için değiştirilebilir. Bu değişikliklerin hangi çerçevede ve ne kadar olduğu yazılımın kalitesini belirten en önemli işaretlerdendir.
Standart yazılımların pek çok avantajı vardır, bunlardan başlıcaları ;
Bu yazılımlar, çok kapsamlı testlerden geçirilir, çeşitli versiyonları ve sürümleri ayrıntılı kontrol edilirler, genelde özel yaptırılmış programlara göre daha güvenilir oldukları söylenebilir.
Çoğunlukla standart programlar, özel yazılımlara göre daha iyi programlanmışlardır. Maalesef Microsoft Firmasının ürünleri için bu söylenemez, bunlar kısa yenilemelerden sonra kontrol edilmeden pazara sürülürler.
Çoğu zaman standart yazılımlar , daha önce çözülmüş problemlerin çözümü ve benzerlerinin çözüm yöntemi ile gelirler. Bu da işgücünü tekrar aynı problemin çözümü için uğraşmaktan kurtarır. Örneğin Excel programı, elektronik veri değerleyici olarak satın alınırsa, bir daha grafik çizmek için grafik rutinlerini programlama ihtiyacı ortadan kalkar. Böylece programı satın alan işletme ve programı hazırlayan firma, ek program hazırlama, araştırma geliştirme yapma ve bunlarla ilgili maliyetlerden kurtulur .
Standart yazılımlar devamlı olara geliştirilirler, ve özel uygulamalara göre güncelleştirilmeleri daha kolaydır. Müşteriye güncelleştirme (update ) programları, daha gelişmiş özel programları hazırlatmaktan çok daha ucuza gelir.
Standart yazılımlar, daha çabuk ve daha ucuz fiyata elde edilebilir.
Bütün bu avantajlarına rağmen standart yazılımların çoğunlukla işletme gereksinimlerine birebir uymadıkları görülür. Bu, bir standart yazılımın çok fazla değişikliğe uğratılamadan, işletmenin gereksinimlerini tamamen karşılayabilmesi , programın kalitesinin temel bir göstergesidir.
İhtiyaçlara göre yapılan değişikliklere özelleştirme (Customizing) denir. Bununla karmaşık bir programın yalnızca en işe yarar bölümlerinin kullandırılıp, kullanılmayan bölümlerinin kullanım dışı bırakılması da sağlanabilir. Böylece çalışanların eğitim gereksinimleri önemli ölçüde azaltılmış olur. Örneğin bir işletmede Word gibi bir kelime işlemcide basit bir mektup yazılabilir bunun yanında hacimli kitaplar da yazılabilir. Bir personeli böyle çok da gerekli olmayan pek çok fonksiyonla uğraştırmamak için bu fonksiyonlar basit bir şekilde kaldırılabilir. Bu da özelleştirmenin bir başka faydasıdır.
SAP/R3 için, özelleştirme bu programın bir işletmeye uygulanmasının ilk adımıdır. Büyük bir işletmede bu aylar boyunca hatta bir seneden fazla sürebilir. Sistemin özelleştirilmesi, işletmeden uzmanlar ve dışarıdan (Sap firmasından ve diğer danışmanlık şirketlerinden ) danışmanlarca yapılır. Normalde, özelleştirme fonksiyonu normal kullanıcıya kapalıdır.
Maalesef bugün pazarda bulunan standart programlar, standart yazılımın mantığına tamamen ters bir takım mahzurlara sahiptir.
Standart yazılımlar da artık yalnızca bazı işletim platformlarında çalışmakta ve ancak sınırlı çeşitlilikte İşletim sistemlerine taşınabilmektedir.
Bazı alanlarda standart yazılım üreticileri tekel haline gelmiştir (örneğin Microsoft ).Böylece kullanıcılar yalnızca bir tek firmanın çözümlerine bağımlı kalmaktadır.
Standart yazılımlar her zaman belli kalite standartları ile pazara çıkmamaktadır.
Gerek duyulan fonksiyonların sayısının devamlı artışı, hedefe ulaşma ve etkinlik hedefli programların gelişmesi standart yazılımlar için donanım gereksinimlerini epey arttırmıştır. Örneğin bir kelime işlemci olan Word, Windows 95' e ve pentium işlemciyle bir yazıcıya ihtiyaç duyar. Burada problem işletim sisteminin ve programların çok sayıda fonksiyonlarının daima daha iyi donanıma ihtiyaç duymasıdır.
Yeni bir versiyonun çıkmasıyla, personelin tekrar eğitilme zorunluluğu ortaya çıkar. Gereksiz ve çok sayıda versiyon değişimleri olumsuz etkide bulunmaktadır.
SAP/R3 standart bir yazılım olarak, pek çok bölüme ayrılmış büyük işletmelerin bütün bilişim ihtiyaçlarını karşılamaya çalışır. Böyle bir görev için yapılacak ilk iş, sistemi harekete geçiren işletme süreçlerini tanımlamaktır. Bir bilişim sistemi bu görevleri sad4ece genel olarak yapabilmekle yetinmemeli, endüstrinin çok çeşitli yerlerinde, ve çok değişik münferit ihtiyaçlara uymalıdır.
4.3 Bazı İşletim Sistemi Mimarileri
Sap 'ın işletim sistemi mimarisini anlayabilmek için, bazı sunucu-müşteri bilgisayar sistemi mimarilerine kısaca göz atmakta yarar vardır.
4.3.1 Right Sized İş İstasyonu-Sunucu ve Veritabanı mimarisi
Bu rip mimaride bütün veriler merkezi hesaplayıcıda tutulur. Sorgulama, veri işleme ve üretme gibi bütün uygulamalar kullanıcı işlet istasyonlarından gerçekleştirilir. Burada bahsedilen iş istasyonları, basit PC müşterilleri değil, kuvvetli hesaplayıcılardır. Bu çözümde bilgiler bir veritabanı şeklinde sunucuda (server) kullanıma hazır şekilde tutulur. İş istasyonlarından, bilgilere özel bir veritabanı müşterisiyle (client) veya SQL gibi bir sorgu diliyle ulaşılır.
Bu çeşit bir sunucu-müşteri (client-server ) mimarisine kullanıcılar işletmenin çok değişik işleriyle meşgulse ve çok değişik programlarla çalışmaları gerekiyorsa başvurulur.
İş istasyonlarının işletim sistemi olarak, genelde grafik X11 veya grafik olmayan ekranlı bir UNIX versiyonu, Windows NT Workstation, ve belki de OS/2 kullanılır. Server 'lar (sunucular) ise genelde BS 2000 veya System 390 gibi UNIX Mainframe sistemi veya Windows NT kullanılır.
4.3.2 Smartsized PC Müşteri Ve Uygulama Sunucu Sistemi
Bu müşteri sunucu sistemi bir tane daha fazla Server (sunucu) katmanı içerir. Veri tabanı sunucusu ve müşteri bilgisayarlar arsında verilerin prezantasyonuyla (ve kısmen işlenmesiyle) sorumlu bir uygulama sunucusu mevcuttur. Uygulama sunucusu, müşterilerin veri tabanından bilgileri almasını sağlayan programları içerir. Uygulama katmanındaki sunucu veri tabanına erişimi sağlar ve veri tabanı sunucularının performansını optimize eder. Bunun yanında bilgiler yetki düzeylerine göre düzeylenerek erişim güvenliği ve çalışanların direkt veri tabanının bilgileriyle çalışmamasıyla da veri güvenliği sağlanır.
Bu yapıda uygulamaların gerçekleştirilmesi görevi orta düzeydeki çeşitli sunucularla gerçekleştirilir. Bu sunucu müşteri yapısı büyüyen ihtiyaçlara çok kolay şekilde uyum sağlanmasını, örneğin yeni uygulama sunucuları eklemek gibi çeşitli yollardan karşılanmasını mümkün kılar.
4.3.3 Merkezi Olmayan Kooperatif Müşteri Sunucu Sistemi
Smartsized sistemden farklı olarak veri tabanın verileri çeşitli sunucular arasında paylaştırılabilir ve bu verilerin bir kısmı orta katmandaki sunucuların birinde bulunabilir Uygulama sunucusu smartsized sistem kadar kapsamlı, ve çevreleyicidir .
Daha fazla sayıda uygulama sunucusu ve paylaştırılmış veri tabanı bu yapının büyüyen ihtiyaçlara çok iyi uyum sağlamasını sağlamaktadır.
Merkezi yapıya göre verilerin yetkisiz erişime ve veri kaybına karşı korunması çok daha zahmetlidir. Bunların yapılması yalnızca bir sunucunun güvenliğinin değil, veri tabanı ve uygulama katmanındaki pek çok sunucunun güvenliğinin temini şarttır. Sistemin en iyi şekilde kullanılabilmesi için, sadece veri tabanı sunucusu değil uygulama katmanı sunucularının da eksiksiz inşası gereklidir. Bu önlemler ancak yüksek maliyetler ve yönetimin büyük çabasıyla hayata geçirilebilir. Bu da büyük esneklik ve sistemin kolayca genişletilebilmesi karşısında ödenmesi gereken bedeldir.
Verilerin, uygulamaların ve PC' lerin yetkisiz erişimden korunmaları da merkezi olmayan bir sistemde, merkezi sistemlere göre daha zordur. Bu sunucunun ve iş istasyonlarının bir ağa bağlı olarak, Internet'e bağlı olduğu sistemlerde daha da zordur.
4.4 Sap'ın Yapısı
Sap üç bölümlü bir müşteri-sunucu yapısına sahiptir. Orta katman, transaktionları yöneten, veri tabanına erişimleri kontrol eden, sistemin genel fonksiyonları ile ilgili bir dizi uygulama içerir.
Bütünleşik bir yazılım ürünü olarak Windows NT ve UNIX sistemlerinden oluşan heterojen bir çevrede çalışır. Sap uygulamaları ABAP/4 adlı, Sap tarafından geliştirilmiş 4. Nesil bir dille yazılır. İşletmenin ihtiyaçlarını karşılamak için gerekli değişiklikler bu dil yardımıyla yapılır. Bu amaçla bu dilin ABAP/4 Development Workbench adlı bir geliştirme ortamı vardır.
SAP/R3 'ün müşteri sunucu yapısı, işletme içi ve dışarısıyla iletişimi ve veri güvenliğini sağlayacak hizmet birimlerini içerir. Bu hizmet birimlerinin, Sap modüllerinin ve harici uygulamaların problemsizce bir arada çalışabilmesi için standart iletişim protokollerinin kullanılması şarttır. Sap/R3 aşağıdaki işletim sistemlerini,veri tabanlarını,grafik kullanıcı yüzlerini ve iletişim protokollerini destekler ;
Programlar
ANSI-C: Derlenmiş programlar ANSI-cehle uyumludur.
ABAP/4 : Sap/R3 'ün veri tabanına erişen bütün programlar bu programlama diliyle yazılır.
Açık SQL (Yapısal sorgu dili ) : Veri tabanından faydalanma bu programlama diliyle mümkün olur. Veri tabanına erişim ya ABAP/4 (Sap/R3 'ün özgün sorgu dili Sap SQL ) ile yada özel durumlarda Sap veri tabanına Native SQL ile olur.
SAP/R3 'ün, oldukça heterojen bir ortamda çalışması ve genişleyen ihtiyaçlara uygun olarak, ek bileşenlerin kolayca sisteme uydurulabilmesi için standartların varlığı, ön şarttır.
SAP/R3 iki değişik uygulamada da kullanılan bilgilerin , arada depolanması için bir Orta -Belge -Kavramı IDOC teknolojisine sahiptir. Bu teknoloji hedef ve kaynak sistem arasında mesajlar yollar. Bu mesajların sonucu hedef sistemde verilerin işlenme sürecini başlatır.
SAP/R3 , merkezi olmayan veya smartsized -sunucu müşteri sistemlerine en iyi uyar. Veri tabanı genelde bir veri tabanı sunucusunda tutulur. Bir Oracle veri tabanı veya Windows NT yapılı SQL-sunucu-sistemi tarafından veri işlenmesi sağlanır.
Uygulama katmanındaki PC'ler veri tabanındaki verilerin işlenmesi için gerekli programları içerirler ve aynı zamanda Prezantasyon-Sunucuları olarak iş görürler. Müşteriler kullanıcıların kolayca çalışabilecekleri ve veri girişi yapabilecekleri, Sap/R3 kullanıcı grafik ekranına sahiptirler. Uygulama katmanındaki sunuculardan, ana modüllere ek olarak iş uygulamaları da çalışır. Bunlar;
Uygulamaların ve veri tabanı işlemlerinin iş yükünü paylaştırma (Dispatcher-Process)
Arka plandaki, zemindeki görevlerin icrası
Veri tabanının kapatılması ve açılmasından ve veri bütünlüğünden, tutarlılığından sorumlu olma
Yayım işlerini yürütmek ve onları paylaştırmak (Spool Services)
Veri tabanına verilerin kaydının sağlanması, güncelleşmenin sağlanması
Müşteri ve sunucu bilgisayarlar arasında haber gönderilmesinin (mesaj hizmeti) sağlanması
Sap sisteminin değişik sunucuları ve başka uygulamalar arasında iletişim sağlanması, işlemlerini gerçekleştirirler. (SAP User Handbook , Germany,1998 )
4.5 Sap'ın Alternatifleri
SAP/R3 pazardaki en başarılı bilişim sistemi olmasına karşın tek seçenek değildir. Mevcut alternatiflerin başlıcaları aşağıdadır ;
BAAN4
Baan önde gelen standart yazılım üreticilerinden biridir. Başlıca ürünü Baan4 adlı,4GL temeline dayalı standart bir yazılımdır, pek çok ülkede kullanılır. Baan 1978 senesinde kurulmuştur. Bugün 3200 çalışanı vardır. Açık uygulamalarda Sap/R3 'envanter karşı nispi bir üstünlüğü vardır. İşlet proseslerinin modellenmesinde Dinamik Atılım Modeli (DEM) adında bir teknoloji kullanır. Bu teknoloji kullanıcıya prosesleri ve organizasyon yapılarını isteğine göre inşa edebilme imkanı verir. İşletme ihtiyaçlarına çok kolay uyum sağlayabilir ve Organizasyon ve iş akışı yapılarını zorlamaz.
Baan4 Internet' e uygundur. Zaman yönetimi konusunda da Baan'ın bazı ürünleri vardır.
IBM MAS
IBM bilişim sistemlerini yaratan firmalardan biridir. Sap 'ın yaratıcıları da IBM eski personelindendir. IBM hem özel hem de genel pek çok çözüm sunar.
MAS bilişim sistemi nesne yönelimli (object oriented) bir standart yazılım ortamı sağlar. Çok değişik alanlarda kullanılabilir.
ORACLE ÇÖZÜMLERİ:
Oracle da IBM gibi önde gelen bir bilişim teknolojisi şirketidir. Tüm dünyada 34000 adet çalışanı vardır. Dünyanın2. büyük yazılım firmasıdır, işletme bilişim sistemleri satışında uzmanlaşmıştır. Veri tabanları ürettiği gibi, bu veri tabanlarını kullanan uygulamalar geliştirir. Çok sayıda Sap/R3 Oracle veri tabanı üzerine kurulmuştur. Endüstriyel işletmeler ;enerji,kimya, finans. . gibi dallar için özel çözümler sağlar.
SAGE Gurubunun KHK Yazılımları:
Sage gurubu 1981 yılında kurulmuştur. Şu an dünyanın en büyük muhasebe yazılımcısıdır. En küçük işletmeden, en büyük organizasyonlara kadar çok değişik tipte, nesne yönelimli programlar satmaktadır.
WİLKEN Firmasının Standart Yazılımları:
980'li yıllarda Wilken firması IBM ana bilgisayarları için standart yazılımlar üretmeye başlamıştır. 90'lı yıllarda, Sap/R3 'ten iki sene sonra pazara sunucu-müşteri yapılı C/S2 ürününü sürdüler. Neredeyse bütün platformlarda çalışabilir. Son senelerde Baan'la beraber çalışmaktadırlar.
PSI Uygulamaları :
Internet ve Internet, yapay zeka, nöron ağları üzerinde çalışan ve araştırmalarının sonuçlarını proseslerin değiştirilmesi, dağıtım ağları ve üretim yönetimi üzerinde uygulayan PSI, nesne yönelimli çözümler sunar.
ABAS EKS:
Ticaret, üretim, hizmet işletmeleri için esnek ve bütünleşik bir çözüm sunar. Modüler yapılı bir sunucu-müşteri ortamı sağlar. UNIX ve Windows NT ortamlarda çalışır.
SAS Yazılımları :
Bir şahsa ait olan en büyük yazılım firmasıdır. İşletmeler için çok sayıda çözüm sunar. Müşteri-sunucu yapısına sahiptir, veri depolama, stratejik kararlar ve bütünleşik sistem bakımından avantajlıdır. (Tanyaş M. ,1997)
BÖLÜM 5
SAP/R3 İŞLETME MODELİ
Sap bilişim sistemi çok çeşitli endüstri dallarının ihtiyaçlarını karşılamalı ve uyum çalışmaları ve değişiklikler ile bütün işletmelere bölümlere uygulanabilmelidir.
Bunun için sistemin temelinde İşletme modeli, taslağı,projesi adı verilen (Business Blueprint ) organizasyonun, organizasyonel, mantıksal, ve yönetime ait bütün iş süreçlerini gösteren bir plan bulunur. Bu temel süreçler (malzeme satın alma, satış, çalışanların seçimi. ..gibi) aynı daldaki işletmelerde çok az farklılık gösterir. Bu bölümde bu işletme modeli fikrini ve bunun Sap/R3 sistemine nasıl uygulandığını göstermeye çalışacağız.
5.1 Temel Fikir
Sap'ın yaratıcıları, çeşitli işletmelerin gereksinimlerini karşılamakla görevli iki IBM programcısıydılar. Onlar aynı sanayi dallarındaki işletmelerin sorunlarını çözmek için atılacak adımların yaklaşık olarak aynı olduğunu fark ettiler. Onlar süreçlerin nasıl en iyileştirilip (optimize etmek ) , mantığa en uygun hale getirileceğine dair hep aynı sorulara cevap bulmak zorundaydılar.
Bu durum onlarda bir standart-yazılım fikrini akla getirdi. Bu yazılım hem genel bir gereksinim karşılama kataloğuna sahip olacak hem de işletmenin bütün bölümlerini kapsayan bir entegre bilişim sistemi olacaktı. Bu fikir önce bir ana bilgisayar (Mainframe ) çözümü olan Sap/R2 olarak sonra da 1980'lerin başından itibaren müşteri-sunucu mimari yapısındaki Sap/R3 olarak gerçeğe dönüştü.
SAP/R3 'ün esasını iş süreçlerinin akışlarını tasvir eden işletme modeli oluşturur. Bu model sayesinde programcı ve yöneticiler için prosesleri anlamak ve biçimlendirmek kolay olur. Sap'ın başarısında aslan payı bütün işletme proseslerini kapsayan, işetme modellerinindir. Tabii ki Sap'ın işletme modeli türünün ilk örneği değildir. 70'li yılların sonunda ve 80'li yılların başında karmaşık iş süreçlerini izah edebilen bütün işletmenin veri modelini gösteren çeşitli işletme modelleri yapıldı. Bu alandaki ilk denemede süreçlerin kolayca gösterilmesi için grafik semboller kullanıldı.
1980'li yılların başlangıcında bir Batı Alman bankası, IBM ile ortak bir çalışmaya girerek, bütün işletmenin bir veri modelini çıkarmayı denedi. 1990'ların başında pazara standart modellerin çıkmasıyla bu modeller terk edildi.
İşletmenin modellenmesi tekniğinin gelişiminde aşağıdaki faktörlerin büyük etkisi oldu;
Karmaşık işletme modellerini açıkça gösterecek ve iyileştirilmesini sağlayacak programlar gittikçe daha yetenekli oldu. Bu bir işletmenin bütün olarak modellenmesini mümkün kıldı.
90'lı yılların başında Kalite Yönetimini, iş süreçlerin yeniden organizasyonu yoluyla (Business process Engineering -İş Süreçleri Mühendisliği) sağlamayı ve Yalın Yönetimi (Lean Production) hedefleyen bir yönelim iş dünyasına hakim oldu.
Başarılı yönetim artık işlemlerin yönetilmesi olarak değil, işlemlerin araştırılması ve optimizasyonu olarak anlaşılmaya başlandı.
Çok az sayıda işletmenin, kendi başına, sıfırdan karmaşık işletme modeli geliştirilebileceği anlaşıldı.
5.2 Uygulama
SAP/R3 işletme modelini (referans modeli) grafik akış diyagramları şeklinde gösterir. Bu yazılım geliştiricilerinin ve uzmanların işletmedeki her bir bölüme daha kolay şekilde göz atmalarını sağlamaktadır. İş dünyası profesyonelleri teknik ayrıntılarla yüklenmez ve yazılım geliştiricileri de kendilerine program geliştirmede yardımcı olacak işletme modelinden faydalanırlar.
SAP/R3 versiyonuyla beraber Business Navigator (İş Gezgini) aracı kullanılır olmuştur. Bu araçla işletme modelinin çeşitli katmanlarına kolayca göz atılabilir. Böylece süreçler daha kolay anlaşılır.
Referans modeli pek çok alt birimden oluşmuştur. Bu alt birimlerden en önemlileri işletme süreçlerinin akışlarını gösteren Süreç Modeli ve işletme süreçlerinin organizasyonel yapısını tasvir eden İş- Nesne -modelidir.
Referans modeli SAP'ı yerleştirmeye karar veren işletmeye, iş süreçlerini optimize etmek için incelemek ve iyileştirmek için esnek bir yöntem sağlar. Akış diyagramlarının, akışları aynı anda çok çeşitli açılardan veya tek bir açıdan çok ayrıntılı şekilde göstermesi için grafik biçiminde olması gerekir. İşletmeler ya Sap/R3 'ün işletme modelinin önerdiği çözümleri direkt olarak uygular veya bu çözümü kendi çözümünü ve iyileştirmelerini gerçekleştirmek için tavsiye olarak kabul eder.
SAP/R3 işletme modeli, işletmedeki verilerce ve bilgi akışlarına çok çeşitli açılardan göz atılmasına izin verir. Bun açılar;
Fonksiyon yönelimli
Süreç yönelimli
Bilgi akışı yönelimli
Organizasyonel olabilir.
Bunun için olaylar (events), kararlar (decisions), ve organizasyonel birimleri temsil eden özel semboller kullanılır. İşletme modelinde, olay güdümlü süreç zincirleri, işletme modelindeki işletme süreçlerini temsil eder ve olayları birbirine mantıksal olarak bağlar.
İşletme modellerinin ilk hazırlanma sebebi sadece veri tabanında kullanılan veri yapılarının açıkça gösterilmesi ve işletme modellerinin hedef kullanıcıları, işletmede Sap'ı yerleştirmeye çalışan bilgi teknolojisi çalışanlarıydı. Fakat bu model işletmenin diğer bölümlerinde çalışanlar tarafından da büyük rağbet gördü. Sonuçta Sap firması bu modeli yeniden inşa etti. Böylece modeli oluşturan süreçler, izole edilerek modeller biçimine getirildi. Bu modeller çok kapsamlı ve karmaşık olmasın diye iş akışları, temel operasyonlara ve değişkenlere bölündü.
Sap'ın çok çeşitli, işletme modeli görünüşleri çeşitli hedef guruplarına (Bilişim teknolojisi çalışanları, kullanıcılar, mesleki fonksiyonları gerçekleştirenler. .. ) her biri için ayrı modeller üretmeye gerek kalmadan, her birine aynı modelin özelleştirilmiş halini sağlamaktadır. Böylece bilişim teknolojisi uzmanları veri görünüşüyle çalışırken, meslek gurupları, organizasyonel veya fonksiyonel görünüşlerle çalışabilmektedir.
5.3 Olay Güdümlü Süreç Zincirleri
Sap referans modellerinin başarısının anahtarı, olay güdümlü süreç zincirleridir. Daha önceki karmaşık işletme akışlarını tasvir etmeye yönelik pek çok deneme ya gerçekle çok az benzerlik taşıyordu yada gereken açıklıktan yoksundu. Sap'ın işletme modeli aşağıdaki sorulara verilen cevaplardan yararlanarak bulunan, az sayıda temel elemana dayanır. Basitliği açıklığının ve gerçeğe yakınlığının kaynağıdır.
Olay :Bir şey ne zaman olmalı?
Organizasyon :Onu kim yapmalı ?
İletişim /Bilgi :Bunun için hangi bilgiler gereklidir ?
Bu modelde bir süreç, bir olayın sonucu oluşur. Böylece bir çalışanın belli bir süre içinde yapması gereken kesin görevler ortaya çıkar. Çoğunlukla çalışan işletme modelinin vereceği ek bilgiye gerek duyar. Bunların bütünü olay güdümlü süreç zincirlerini oluşturur.
Burada işletme modelinin ana bileşenlerine bir göz atmakta yarar vardır ;
5.3.1 Olay
Olay her zaman bir olay güdümlü süreç zincirini başlatır ve ilgili işletme bölümünde bir akışa sebep olur. Örneğin bir müşteri siparişinin alınması olayı,ilgili olay güdümlü süreç zincirini başlatır.
5.3.2 Görev Veya Fonksiyon
Burada genellikle teker teker çalışanların görevleri tarif edilir. Bir bilişim sisteminde bir görev, sistemin bir parçasıdır. Bilişim sistemi görevlerin gerçekleşmesi için verilere (yukarıdaki örnekte sipariş verilerine ) ihtiyaç duyar. Bir fonksiyonu gerçekleştirmek üzere, veri olarak başka bir olay güdümlü süreç zinciri de girdi olarak iş görebilir. Örneğimizde sipariş , envanter yönetimin ilgilendiren bir malzeme talebi doğurmaktadır. Sap/R3 referans modeli bütün bu akışları hiyerarşik bir yapıda gösterebilir.
5.3.3 Organizasyon
Bir organizasyon bir tek kişi, bir büro, bir bölüm veya sabit bir yer olabilir. Bir görevin icrasının etkinliği ve organizasyonu işletmenin yapısal organizasyonuyla yakından ilgilidir. Maalesef bu gerçek bazen gözden kaçabilmektedir. Örneğin bir süreç zinciri içerisindeki sık değişiklikler hatalara ve gecikmelere sebep olur.
5.3.4 Bilgi
Her süreç kaçınılmaz bir biçimde bilgilerle bağlantılıdır. Mesela her sipariş kesin bilgiler (Kim ve ne kadar sipariş ediyor?) içerir. Bu bilgilerin bir kısmı direkt olarak kullanılır, bir kısmı da başka fonksiyonlara ve organizasyonlara iletilir.
Aşağıdaki tablo Sap/R3 'te iş akışlarını grafik olarak ifade etmekte kullanılan temel elemanları göstermektedir ;
5.4 Referans Modelinin Değişik Görünüşleri
SAP/R3 , işletme modelinin tasvir ettiği iş akışının değişik görünüşlerini sunar. Bu diğer görünüşler diğer işletme sorularının cevaplanmasında yardımcı olabilir. Bu sorular mesaha şunlar olabilir ;
- Ne yapılacak? Bunun için hangi fonksiyonlar ve görevler icra edilmelidir ?Bunun için bilişim sistemi nasıl yardımcı olabilir? Bu sorular Komponent Modeli tarafından cevaplanır.
- Kim neyi yapıyor ve kim neyden sorumludur. Hangi organizasyonel birimleri süreçle ilgili ve bu bilişim sisteminde bu nasıl gösterilir? Bu sorular Organizasyon Görünüşü tarafından cevaplanır.
- Bir görev için hangi bilgiler gereklidir? Hangi bilgilerle süreçler daha etlikli olarak biçimlendirilebilir? Bu soruların cevabıyla Organizasyon ve Veri Görünüşü tarafından cevaplanır.
- İşletmenin değişik bölümleri ve yapıları arasımda hangi bilgi ve veriler değiş tokuş edilmektedir? Birimler arasında bilgi akışını iyileştirmek için hangi, ilişkiler kurulabilir, ve bilişim sistemi nerelerde yardımcı olabilir? Bu sorular Interaction (Dahili etkinlik,hareket ) modeli tarafından cevaplanır.
Biz burada bir işletmenin değişik görünüşlerine örnekler vereceğiz. Basit bir süreç akışı şöyledir ;
- Önce bir müşteri siparişi alınmaktadır.
- Müşterinin incelenmesinden sonra, istenilen malın verilebilir durumda olup olmadığı belirlenir.
- Sonunda müşteriye teslim olanakları incelenir. Örneğin siparişin geldiği ülkenein yasal kısıtlamaları incelenecektir.
- Bu sürecin sonunda müşteri talebi işlenir, ve bütün ön koşullar hazır olduğunda müşteriye bir teklif götürülür. Bu da müşteriye teklif süreç zincirini başlatır.
Biz şimdi bu sürecin çeşitli görünüşlerine göz atacağız.
5.4.1 Komponent Görünüşü
Komponent görünüşünde , süreçte ne olduğu gösterilir. Bu görünüşte tüm iş süreciyle ilgili iş süreçleri gösterilir. Burada sürecin hangi mantıksal veya zamansal adımlarla gerçekleştirildiği ve teker teker adımlar ayrıntılı olarak gösterilmez.
Fakat komponent modeli, tek tek bileşenlerin nasıl çalıştığı ve hangi görevlerle fonksiyonların geçekleştirildiğini genel bir fikir verecek şekilde gösterir.
5.4.2 Organizasyon Görünüşü
Ön planda bir sürecin hangi adımında kimin ve neyin ilgili olduğunu belirtir. Böylece Sap/R3 kullanıcısına organizasyon yapısını ve hiyerarşiyi inceleme imkanını verir ve her iş sürecinde uygu değişikliklerin yapılması sağlanmış olur.
Organizasyonel modeller her biri organizasyonel birim arasındaki ilişkileri gösterir. İş süreçleri mühendisliği için temel teşkil eder. Yanda Organizasyonel görüş gösterilmiştir.
5.4.3 Veri Modeli
Veri modeli işletme akışları için gerekli ve işlenen bilgilerden oluşur. Bu modelle veri yapıları ve aralarındaki mantıksal bağıntılar belirlenir.
Veri tabanı veri nesnelerinin birbiriyle nasıl ilişkiler içinde olduğumu ve hangi bilgilerin gerekli olduğunu belirlemeye çalışır.
5.4.4 Interaction Modeli
Interaction (Dahili hareket) modeli bir süreçte hangi organizasyonların ve bölümlerin ilgili ve aralarında nasıl ilişkiler olduğunu gösterir.
Interaction (Dahili hareket) modeli, iş süreçleri içindeki hangi organizasyon ve bölümler arasındaki bilgi akışlarının olması gerektiğini belirlemede özellikle yararlıdır. Satış ve dağıtım, stok yönetimi ve personel yönetimi gibi bölümler arasındaki bilgi akışlarının incelenmesine müsaade eder. Girdi ve çıktıların bölümlenmesiyle her bir bölüm için gerekli bilgilerin belirlenmesi mümkün olur. (SAP User Handbook ,Germany,1998)
BÖLÜM 6
ÜRETİM SİSTEMİNE GÖRE SAP ÇÖZÜMLERİ
6.1 Üretim Nedir, Akışa göre Sınıflandırılması Nasıldır ?
Üretim, bir fiziksel varlık üzerinde onun değerini arttırıcı bir değişiklik yapmak veya hammadde ve yarı mamulleri mamule dönüştürmek şeklindedir. Öte yandan üretim kavramına diğer bir uzmanlık dalı olarak ekonomistlerin bakış açısı daha farklıdır. Onlar üretimi sonuç olarak, yani bir fayda meydana getirilmesi şeklinde yorumlarlar. Bu iki görüşün içerdiği tema şudur; üretimin ana amacı olan topluma değer oluşturmak.
Diğer bir deyişle, üretim sistemleri sadece fiziksel üretimi kapsayan sistemlerce sınıflandırılmamıştır. Hizmet veren sistemlerde, (ulaşım, dağıtım, eğitim...vb..) girdilerin fiziksel veya kimyasal durumunda bir değişiklik olmamakla beraber yine bir değer oluşturulmaktadır. Dolayısıyla bu sistemler de üretim sistemi olarak tanımlanırlar.
6.1.1 Üretim miktarına (akışına) göre sınıflandırma:
Bu sınıflandırmayı şöyle inceleyebiliriz:
6.1.1.1 Siparişe Göre Üretim:
Küçük miktarda, fakat yüksek düzeyde ürün çeşitliliğini kapsayan belirli siparişleri karşılamak üzere yapılan üretimdir. Doğal olarak ürün çeşitliliği ve düşük üretim miktarları üretimde tekrarları da en aza indirir. Bu sistemlerde bir çok değişik işlem yapabilen çok işlemli tezgahlar kullanılır. Bunun sonucu ise, her tezgaha bir operatör kullanmak yerine, değişik tezgahlarda çalışabilecek esnek işçi kullanımı kaçınılmazdır. Talebin yapısındaki değişkenlik sebebiyle sipariş tipi üretimin yöneticileri, üretim faaliyetlerinin bütün safhalarında daha büyük sorunlarla karşılaşırlar. Yüksek düzeyde imalat ara stokları, düşük tezgah ve işçi kullanımı, yüksek iş akışı, denetimdeki güçlükler, ana yönetim sorunlarıdır.
Siparişe göre üretim, talep düzenliliğine bağlı olarak aşağıdaki şekilde gerçekleşebilir:
- Az Sayıda Mamulün Bir Defada Üretilmesi: "Proje Tipi Üretim" olarak de bilinen bu sistemlerde, üretim tekniklerinin geliştirilmesine yönelik araştırma ve geliştirme çalışmalarının faydası çok sınırlıdır. Standart üretim metotlarının ve standart zamanların olmaması üretim planlamasını çok zorlaştırır.
- Az sayıda mamulün talep geldikçe belirli aralıklarla üretilmesi,
- Az sayıda mamulün talep geldikçe belirsiz aralıklarla üretilmesi.
Son iki üretim, "Atölye Tipi Üretim" olarak da bilinir. Bu sistemlerde üretimde tekrarın getirdiği bazı kolaylıklar mevcuttur. Ürünlerin daha evvelden yapılması, bunların taşınmasını ve üretim esnasında karşılaşılabilecek zorlukların önceden görülebilmesini sağlar.
6.1.1.2 Parti Üretimi:
Bir mamulün özel bir siparişi veya sürekli bir talebi karşılamak amacıyla belirli miktarlardan oluşan partiler halinde üretilmesidir. Bir parti mamulün üretimi gerçekleştikten sonra makine ve tesisler başka bir mamulün üretiminde kullanılabilir. Bu üretimde sipariş üretimi gibi yalnız bir defalık, belirli ve belirsiz aralıklarda tekrarlanan olmak üzere üç grupta incelenebilir. Parti üretiminde iki temel problem vardır. Bunlardan biri en uygun parti büyüklüğünün saptanması, diğeri ise minimum kapasite kaybına yol açan üretim programlarının hazırlanmasıdır.
6.1.1.3 Sürekli Üretim:
Eldeki ve tesislerin yalnızca belirli bir mamule tahsis edilmesiyle yapılan üretimdir. Söz konusu mamulün talep düzeyi ve üretim miktarları çok yüksektir. Sürekli üretimde talep hacminin üretimi her an yakından izlenmesi şartıyla faaliyetleri sürdürmek mümkündür. Sürekli üretim;
a)Kütle Üretimi
b)Akış (veya Proses) Üretimi olmak üzere iki grupta incelenebilir.
Kütle üretiminde bir mamulden çok büyük miktarlarda ve uzun süreli imal edilir. Fakat gerektiğinde makine, yerleşme düzeni, takım, kalıp ve benzeri bazı değişiklikler yapmak suretiyle başka tip mamulün üretimine geçme olanağı vardır. Akış üretiminde ise makine ve tesisler yalnız bir cins mamulü üretecek şekilde dizayn edilmiş ve yerleştirilmişlerdir. Aynı yer başka bir mamulü üretmek için ya çok pahalıdır veya olanaksızdır.
Bu incelenen ilk iki üretim tipi kesikli, diğeri sürekli üretim tipindedir. Sap'ın bunlara özel çözüm paketleri vardır ;
6.2 Sap'ın Kesikli Üretim Çözümü
SAP R/3, işletmelerin tüm standart iş süreçlerindeki gereksinimlerini karşılamak üzere tasarlanmıştır. Bu anlamda varolan sektörlerin birçoğunda R/3 uygulamak mümkündür.
Bununla birlikte her endüstri tipinin kendine has işleyişleri olduğu ve standart bir ürün ile bunların hepsinin kapsanmasının zor olduğu da bir gerçektir. Bu nedenle SAP R/3 uyarlamaları esnasında çoğu zaman standart R/3 paketinin uyarlanmasının yanı sıra, değişik çözüm ortaklarının o sektöre yönelik uygulamaları da R/3 ile entegre bir şekilde kullanılmaktadır. Bu da, sektörsel bazda uzmanlaşmayı zorunlu kılmaktadır.
1995 yılında "Hastane (Health)" ve "Petrol Ürünleri (Oil and Gas)" sektörlerine yönelik uzmanlaşmayı hedefleyen ICOE'lerin (Industry Centers of Excellence) oluşturulması ile başlayan SAP'nin sektörlere yönelik çözüm üretme ve uzmanlaşma stratejisi sonucunda, 1998 yılı itibarı ile 16 değişik sektörü kapsayan IBU (Industry Business Unit) organizasyonu oluşturulmuş durumdadır.
Dünyadaki bu gelişmelere paralel olarak Türkiye'deki SAP organizasyonunda da, değişik üretim tarzlarına ve işleyişlere yönelik yapılanmaya gidilmiş ve öncelikle üretim işleyişi (lojistik) açısından proses, kesikli üretim, savunma/havacılık/sağlık ve tekstil sektörlerine yönelik dört farklı Stratejik İş Birimi (SIB) oluşturulmuştur.
Bu yapılanmada temel alınan nokta üretim planlama, maliyet muhasebesi ve satış dağıtım anlamında bu dört tip sektör arasında ciddi farklılaşmalar olması ve bu konularda uzmanlaşmaya gerek olduğudur.
Kesikli Üretim (Discrete) sektörlerindeki ortak noktalar;
- Ürünlerin sık aralıklarla değişmesi,
- Sınırlı partiler halinde üretim yapılması,
- İş planlarında kompleks ve değişken bir yapıya sahip olunması,
- Ara stokların (WIP) mevcut olması,
- Malzeme ihtiyaçlarının üretim emirlerine istinaden oluşması,
- Üretim aşamalarında onay mekanizmasının olması,
- İş adımları ve iş emri bazında teyit verilmesi,
- İş emri bazında maliyet takibi, olarak genellenebilir.
Bu özelliklerin bir sonucu olarak Sap'ın tedarik zincirinin tümünün yönetimine yönelik SCOPE (Supply Chain Optimization, Planning and Execution-Tedarik Zinciri Optimizasyonu, Planlama ve Uygulama), Ürün Ana Verileri Yönetimi (PDM), İş Akışı (Workflow), Otomatik Veri Toplama (PDC) gibi özel çözümlerinin yoğun kullanımı daha çok kesikli üretim yapan sektörlerde olmaktadır.
6.3 Sap'ın Sürekli Üretim ( Proses ) Çözümü
Bilgi sistemlerinin doğuşu ve gelişimine baktığımızda üretim şekilleri farklılaşmasının göz ardı edildiğini görebiliriz. Ancak sektörel bilgi birikimi arttıkça, Kesikli ve Sürekli üretim tarzı ihtiyaçlarının birbirinden farlılık gösterdiği ve hızlı bir süreç içinde gereksinimlere yönelik bir uygulama yapabilmek için önceden tasarlanmış senaryoların bulunması gerektiği gündeme gelmiştir.
Kurumsal kaynak planlamadaki yoğun tecrübesi sayesinde SAP bu ihtiyacı ilk fark eden firma olmuştur.
Bu noktadan hareketle, SAP AG 1994 yılında Avrupa ve Amerika'da seçilen pilot müşterilerle proses sektörüne özel ihtiyaçları kapsayan PP-PI (Production Planning for Process Industries) çözümünü geliştirmeye başlamış ve 1994 sonu itibarı ile ilk versiyon tamamlanmıştır. Proses sektörüne yönelik çözüm geliştirilirken NAMUR (Norms working commitee for measuring and control techniques in the chemical industry), ISA (Instrument Society of America), FDA(Food and Drug Administration) gibi sektörde uyulması gereken uluslar arası normları koyan organizasyonların düzenlemeleri de dikkate alınmıştır.
1994 yılında başlayan bu trend ve bilgi birikimi sektörel çözümleri doğurmuştur. Böylece sektörlerin kendine özel ihtiyaçlarını cevaplamaya yönelik çözümler ortaya çıkarılmıştır.
Dünyadaki bu gelişmelere paralel olarak, Türkiye'deki SAP organizasyonunda da, değişik üretim tarzlarına ve işleyişlere yönelik yapılanmaya gidilmiş ve öncelikle üretim işleyişi (lojistik) açısından proses, kesikli üretim, tekstil/mağazacılık ile savunma ve havacılık hizmetleri sektörlerine yönelik dört farklı Stratejik İş Birimi (SIB) oluşturulmuştur.
Bu yapılanmada temel alınan nokta üretim planlama, maliyet muhasebesi ve satış dağıtım anlamında bu dört tip sektör arasında ciddi farklılaşmalar olması ve bu konularda uzmanlaşmaya gerek olduğudur.
Sürekli Üretim (Proses) sektörlerindeki ortak noktalar;
- Reçete yönetimi,
- Parti (Batch) yönetimi ve Parti bazında son kullanma tarihi takibi,
- Reçete girdilerinin parti özelliklerinin fonksiyonu olarak tanımlanabilmesi,
- Yan ürün, eş ürün ve atık yönetimi,
- Laboratuar sistemleri ile entegrasyon,
- Kalite kontrol ve üretim yöneltimi entegrasyonu ve izlenebilirliği,
- Üretim Yöneltiminin istenilen noktalarda otomatik veya manuel bilgi girişini sağlayacak şekilde konfigüre edilebilir olması,
- Üretimde meydana gelen mesajlaşmaların üretim yöneltimi ile entegrasyonu,
- Reçete, Üretim şartnamesi, ve parti bilgisinin zincir halinde sistemde saklanması,
- PFS (Process Flow Scheduler) Proses Akış Çizelgeliyici ile Sonlu kapasite planlama ve Optimizasyonu yapılabilmesi,
- Proses sektörüne özel ürün maliyetlendirme metodolojileri içermesi,
- Çevre Sağlık ve Güvenlik (EH&S Enviromental Health and Safety) fonksiyonalitesi ile çevreye ve insan sağlığına zarar verici malzemelerin takibi ve standartların öngördüğü dökümentasyon takibinin sağlanması,
Tüm bu noktalarda SAP R/3 sistemi denenmiş çözümler üretmektedir.
SCOPE (Supply Chain Optimisation) Projesi ve Proses Sektörü:
SAP'nin ürün stratejisine bağlı olarak tedarik zincirinde izlenebilirlik, operatif işlemlerin planlanması ve optimize edilmesi kapsamında yeni geliştirmeler yapılmıştır.
Günümüz global iş yapısında rekabet; değişken müşteri talebi, kısa ürün yaşam süreci, müşteriye özel ürün üretebilme ve azalan müşteri bağımlılığı (müşterinin kolayca tedarikçi değiştirebilmesi) ile tanımlanabilir. Gelecekte piyasada başarılı olabilmek, kritik verileri en kısa sürede toplayabilmek ve bunları hemen değerlendirip gerekli reaksiyonları göstermeye bağlıdır. Şirketler giderek kendi tedarik zincirlerinde yer alan firmaların tümünün koordinasyon ve etkileşimli yönetiminin önemi kavramaktadır.
SCOPE'un hedefi tüm tedarik zinciri içerisinde malzemenin ilk tedarikçiden son kullanıcıya kadar tüm akışını en efektif şekilde yönetmektir. Tedarik Zinciri Yönetimi, pazarın hızına uygun planlama ve kontrol, stok seviyelerinin ve maliyetlerin düşürülmesi ve müşteri hizmetlerinin geliştirilerek müşteri memnuniyetinin artırılmasıdır. Günümüzde şirketlerin operasyonlarının geldiği boyut, bilgilerin eski yöntemler ile toparlanıp değerlendirilmesine imkan vermemektedir. Üst yönetim ve operatif yönetim için gerekli veriler de bir süreç akışı izleyerek sistematik bir şekilde özetlenebilmelidir. Ancak bu sayede, değişen piyasa koşullarının şirketlerin iş hayatına etkileri daha kolay analiz edilebilmektedir.
Şirketlere gerçek zamanlı karar alma imkanı sağlamayı amaçlayan SCOPE projesi kapsamında yapılan geliştirmeler 3 ana başlık altında toplanabilir:
Açık Veri Ambarı (Business Information Warehouse-BW),
İleri Planlama ve Optimizasyon (Advanced Planner and Optimizer-APO)
Satış Ekibi Otomasyonu (Sales Force Automation-SFA).
Açık Veri Ambarı (Business Information Warehouse - BW), SAP tarafından karar destek sistemi olarak tasarlanmıştır. BW'nin en önemli özelliği BAPI fonksiyonları sayesinde her türlü dış sistemle konuşabilmesi ve son derece kolay bir şekilde uyarlanabilen ve yönetilebilen bir sistem olmasıdır. BW içerisinde şirketlerin değişik iş süreçlerinde kullanılabilecekleri birçok raporun hazır şablonları bulunmaktadır. BW bir kaç hafta içerisinde kolayca kurulup kullanıma alınabilecek düşük maliyetli bir sistemdir.
SAP'nin ürün stratejisi tedarik zinciri optimizasyonu, planlama ve uygulamanın tüm yönlerini kapsamaktadır. Bu stratejinin ortaya konuşundaki en önemli adım APO (İleri Planlama ve Optimizasyon-Advanced Planner and Optimizer) ürünüdür. APO'nun temelde sunduğu R/3 içerisinde gerçek zamanlı karar destek, ileri planlama ve optimizasyon fonksiyonlarını gerçekleştirmektir. APO güçlü memory-resident analitik bir işlemci ve dört temel fonksiyondan oluşacaktır: Tedarik Zinciri Kokpiti, Tahmin, İleri Planlama ve Terminleme ve ATP.
APO'nun temel hedefi SAP'nin BW (Business Information Warehouse) yapısı ile bütünleşik olarak, müşterilerin, tedarik zincirlerinin tamamının performans ve maliyetlerini optimize etmelerini sağlamaktır. Ayrıca SAP'nin kendi ürünü olması entegrasyon problemlerini ve yazılım maliyetini en aza indirmektedir. Bütün bunlara ek olarak depo, üretim yeri, şirket veya şirketler düzeyinde simülasyonlar yapma imkanı veren R/3 mimarisi ve entegre ERP çözümü somut olarak elde edilebilecek kazançlardan bazılarıdır.
Günümüzde her geçen gün daha hızlı reaksiyon gerektiren pazar şartları şirketlerin bu konuda kendi bilgi ve karar destek sistemlerini daha etkin bir hale getirmeye zorlamaktadır. Müşteri odaklı pazar stratejilerine yönelik olarak geliştirilen SFA (Sales Force Automation) müşterilere son derece yakın olunmasını sağlayacak şekilde dizayn edilmiş ve piyasa hareketlerinin sonuçlarının en kısa sürede karar alıcılara ulaştırılmasını sağlamak üzere tasarlanmış bir üründür.
SCOPE Projesi kapsamında yapılan geliştirmeler, Sap'ın Process Sektörü bilgi birikimi ile yoğrulduğunda Proses Akış Çizelgeliyicisi'ni (Process Flow Scheduler -PFS) doğurmuştur. PFS, APO içinde tanımlanan optimizasyon ve planlama algoritmalarını kullanarak ve kısıt faktörlerini göz önüne alarak sonlu kapasite planlaması yapmaktadır.
6.3.1 Proses Sektörü çözümü hangi endüstrileri kapsar:
Günümüzde SAP artık sektörlerin kendilerine özel ihtiyaçlara cevap bulabildikleri bir yapıya kavuşmuştur. SAP Türkiye bünyesinde oluşturulan "Sürekli Üretim - Proses" Stratejik İş Birimi (SİB), bu sektörlerin gereksinimlerine yönelik olarak geliştirilen çözümleri takip ederek Türkiye piyasasına sunmak, bu konularda bünyesinde know-how oluşturmak ve yurt dışındaki organizasyon ve uygulamalarla Türkiye'deki müşteriler arasında köprü oluşturmak üzere yapılanmıştır.
Bu sektörlerden Proses tarzı üretim yapanlar ve bu sektörlerin özel ihtiyaçları şöyle sıralanabilir.
- Reçete takibi.
- Ara malzeme ve yan ürün takibi ve ürün maliyetlendirme entegrasyonu.
- Üretim aşamalarının kalite kontrol ve izlenebilirliğinin sağlanması ve parti yönetimin üretimin başlamasından, üretimin tamamlanmasına kadar takibi.
- Laboratuar enformasyon sistemleri ile entegrasyon.
- Parti bazında depo yönetimi.
- Araştırma ve Geliştirme faaliyetlerinin proje sistemi ile planlanması ve takibi.
- Firma içi iş akışlarının tanımlanması ile veri akışının otomatikleştirilmesi ve doküman yönetimi ile tüm dokümanların izlenebilirliği.
- Process Kontrol sistemleri ile entegrasyon.
- Atık ve tehlikeli madde yönetimi.
- Bakım onarım modülü ile üretim ve laboratuar sistemlerinin kalibrasyon ihtiyaçlarının takibi.
- PFS (Prosess Flow Scheduler) ile detay çizelgelemede optimizasyon. (www.sap.com)
Metal Sektörü:
Metal Sektörü Çözümü çelik, alüminyum,vb. işleyici, üretici ve bunların ticaretini yapan firmalar için geliştirilmiştir. (Madencilik ve/veya doğal kaynak araştırması yapan firmalar kapsanmamaktadır.)
- Farklı özelliklere sahip ürünlerin, varyantlar olarak sistemde takip edilebilmesi.
- Üretim adımlarının varyant konfigürasyona bağlı olarak otomatik olarak yaratılması.
- Seri numarası bazında Rulo takibi.
- Farklı kalitedeki ruloları aynı malzeme kodu altında takip imkanı.
- Barkod ve ölçüm cihazları ile veri alışverişi.
- Artık malzeme maliyetlerinin takibi.
- İş akışı programlama ile firmaya özel iş akışının sisteme tanıtılabilmesi.
- İlk Üretim Aşamalarında proses tarzı üretim yapılırken sonraki aşamalarda kesikli üretim tarzına dönüşün desteklenmesi.
Paketli Üretim:
- Proses tarzından kesikli üretim tarzına geçişin desteklenmesi.
- Promosyon yönetimi.
- Satıcı otomasyonu.
- APO (Advanced Planner and Optimizer) ile optimum üretim planlama.
- İnternet ve EDI (Electronic Data Interchange) desteği ile elektronik ticaret.
- Dağıtık stok idaresi ile depo stoklarının optimumda tutulması ve atıl stokların ihtiyaca göre hareketlendirilmesi.
- Barkod entegrasyonu ve depo yönetim sistemleri entegrasyonu.
- Satış Noktasındaki satışların tahmin metotları ile tahmini.
Bu sektörde sadece Petrol ve petrol ürünleri üreten firmalar değil aynı zamanda ticari ve perakende olarak bu ürünlerin satış ve dağıtımını yapan firmalara da çözüm bulabilmektedir. Petrol sektörünün son yıllardaki hızlı değişimi ile Doğu Avrupa ülkeleri Batı Avrupa petrolü için açık bir pazar haline dönüşmüş ve sektörde bir çok firma küçülme, büyüme ve birleşme süreçlerine girmiştir. Bu süreç içinde Petrol sektörü rakipler arası mücadelenin çetin geçtiği, ülke içi ve ülkeler arası kurumsal kaynak planlamanın stratejik bir avantaj sağladığı bir yapıya kavuşmuştur.
- SAP'nin çok uluslu yapılarla çalışabilmesi,
- EURO desteğının bulunması,
- İnsan kaynakları ile işçilik maliyet ve işçi yeterliliğinin kontrol altına alınması,
- Önceden hazırlanmış Elektronik Veri İletişimi (EDI) ile ülkeler arası sınırları ortadan kaldırması,
- Perakendecilik çözümü üretimin yanısıra satış dağıtımda da esneklik kazandırması,
- İş akışı modülü ile kurum içi ve dışı iş akışının entegre edilmesi
SAP R3 Oil&Gas çözümünü stratejik avantaj sağlayan bir sistem yapmaktadır.
Günümüz global iş yapısında rekabet, değişken müşteri talebi, kısa ürün yaşam süreci, müşteriye özel ürün üretebilme ve azalan müşteri bağımlılığı (müşterinin kolayca tedarikçi değiştirebilmesi) ile tanımlanabilir. Gelecekte piyasada başarılı olmanın şartı kritik verileri en kısa sürede toplayabilmek ve bunları hemen değerlendirip gerekli reaksiyonları göstermeye bağlıdır. Şirketler giderek kendi tedarik zincirlerinde yer alan firmaların tümünün koordinasyon ve etkileşimli yönetiminin önemi kavramaktadır.
SCOPE'un hedefi tüm tedarik zinciri içerisinde malzemenin ilk tedarikçiden son kullanıcıya kadar tüm akışını en efektif şekilde yönetmektir. Tedarik Zinciri Yönetimi, pazarın hızına uygun planlama ve kontrol, stok seviyelerinin ve maliyetlerin düşürülmesi ve müşteri hizmetlerinin geliştirilerek müşteri memnuniyetinin artırılmasıdır.
Günümüzde şirketlerin operasyonlarının geldiği boyut, bilgileri eski yöntemler ile toparlanıp değerlendirilmesine imkan vermemektedir. Üst yönetim ve operatif yönetim için gerekli veriler de bir süreç akışı izleyerek sistematik bir şekilde özetlenebilmelidir. Ancak bu sayede değişen piyasa koşullarına şirketlerin iş hayatına etkileri daha kolay analiz edilebilmektedir.
Şirketlere gerçek zamanlı karar alma imkanı veren SCOPE, aslında üç temel öğeden oluşmaktadır: Business Information Warehouse, APO (İleri Planlama ve Optimizasyon-Advanced Planner and Optimizer) ve Satış Ekibi Otomasyonu (Sales Force Automation).
Business Information Warehouse (BW), SAP tarafından karar destek sistemi olarak tasarlanmıştır. BW'nin en önemli özelliği BAPI fonksiyonları sayesinde her türlü dış sistemle konuşabilmesi ve son derece kolay bir şekilde uyarlanabilen ve yönetilebilen bir sistem olmasıdır. BW içerisinde şirketlerin değişik iş süreçlerinde kullanılabilecek bir çok raporun hazır şablonları bulunmaktadır. BW bir kaç hafta içerisinde kolayca kurulup kullanıma alınabilecek düşük maliyetli bir sistemdir.
SAP'nin ürün stratejisi tedarik zinciri optimizasyonu, planlama ve uygulamanın tüm yönlerini kapsamaktadır. Bu stratejinin ortaya konuşundaki en önemli adım APO (İleri Planlama ve Optimizasyon-Advanced Planner and Optimizer) ürünüdür. APO'nun temelde sunduğu R/3 içerisinde gerçek zamanlı karar destek, ileri planlama ve optimizasyon fonksiyonlarını gerçekleştirmektir. APO güçlü memory-resident analitik bir işlemci ve dört temel fonksiyondan oluşacaktır: Tedarik Zinciri Kokpiti, Tahmin, İleri Planlama ve Terminleme ve ATP.
APO'nun temel hedefi SAP'nin BW (Business Information Warehouse) yapısı ile bütünleşik olarak, müşterilerin, tedarik zincirlerinin tamamının performans ve maliyetlerini optimize etmelerini sağlamaktır. Ayrıca SAP'nin kendi ürünü olması entegrasyon problemlerini ve yazılım maliyetini en aza indirmektedir. Bütün bunlara ek olarak depo, üretim yeri, şirket veya şirketler düzeyinde simülasyonlar yapma imkanı veren R/3 mimarisi ve entegre ERP çözümü somut olarak izlenebilecek kazançlardan bazılarıdır.
Günümüzde her geçen gün daha hızlı reaksiyon gerektiren pazar şartları şirketlerin bu konuda kendi bilgi ve karar destek sistemlerini daha etkin bir hale getirmeye zorlamaktadır. Müşteri odaklı pazar stratejilerine yönelik olarak geliştirilen SFA (Sales Force Automation) müşterilere son derece yakın olunmasını sağlayacak şekilde dizayn edilmiş ve piyasa hareketlerinin sonuçlarının en kısa sürede karar alıcılara ulaştırılması sağlamak üzere tasarlanmış bir üründür.
Günümüz pazar şartlarında üretim şirketleri için hayati fonksiyonlardan biri pazara yeni ürünleri en hızlı şekilde hazırlamak ve sunmak, aynı zamanda da ürün çeşitliliğini kolayca sağlamaktır. Bu süreç doğal olarak şirketlerde ürün ana verilerinin yönetiminin önemini ortaya koymaktadır. R/3'ün PDM (Product Data Management, Ürün Ana verileri Yönetimi) yapısı dört ana başlıktan oluşmaktadır: Ana Veri Yönetimi, Dizayn ve Değişiklik Yönetimi, Ürün Yapısı ve Ürün Geliştirme.
Ana veri yönetimi içerisinde yer alan doküman Yönetimi geniş çapta teknik, ticari ve yönetimsel dokümanların sistem destekli yönetilmesini sağlamaktadır. Ayrıca bu dokümanlar ile R/3 içerisindeki nesneler (BOM, malzeme ana verileri, değişiklik ana kayıtları v.b.) ile bağlantılar kolaylıkla sağlanabilmektedir. Ayrıca optik arşivleme v.b. sistemler ile desteklenmektedir. Malzeme Ana Verileri (MAV) R/3 içerisinde merkezi ana verilerden biridir. MAV içerisinde bir malzeme için şirket genelinde geçerli olan standart ve dizayn bilgileri (numara, değişik dillerde tanımlar, boyut, ağırlık vb) tutulmaktadır. Ayrıca bunlara ek olarak satış ve üretim organizasyonlarına özel bilgilerde tanımlanabilmektedir. Sınıflandırma fonksiyonu sayesinde R/3 içerisindeki tüm nesneleri belirlediğiniz kriterlere göre gruplandırmak ve yönetmek imkanına sahip olunabilir. Bu gruplandırma hem üretime hem de satış veya satın almaya yönelik olabilir.
Dizayn ve Değişiklik Yönetimi (DDY) fonksiyonu R/3 lojistik yapısı içerisinde oldukça önemli bir yere sahiptir. DDY ana verilere ilişkin planlanan değişikliklerin satış-dağıtım, MRP, üretim kontrol, maliyet muhasebesi, kalite yönetimi ve malzeme yönetimi modülleri tarafından otomatik olarak dikkate alınmasını ve entegre olarak kullanılmasını sağlamaktadır.
Ürün yapısı ile ilgili fonksiyonlar R/3 içerisinde BOM ile karşılanmaktadır. Dizayn ve üretim ürün ağaçlarını birbirinden ayırmak, ürün ağaçlarının farklı amaçla kullanımlarını gerçekleştirmek mümkündür. Ayrıca varyant konfigürasyonu sayesinde temel bir ürünün müşteri taleplerine göre değişik versiyonlarını planlamak ve yönetmek mümkün olmaktadır. Bu fonksiyon sayesinde aynı zamanda variyantların tamam ve tutarlı olduğunu kontrol eden algoritmalar da tanımlanabilmektedir. Söz konusu yapı aynı zamanda değişik nesneler ile ürün yapısı arasındaki bağlantılara da imkan vermektedir.
Ürün geliştirme projelerinin takip ve gerçekleştirilmesinde, proje yönetimi modülü ile entegre bir yapı içerisinde projelerin hem finansal hem de yönetimsel boyutu izlenebilmektedir.
Workflow (iş akışı) ise, şirketlerde kullanılmakta olan tüm R/3 fonksiyonlarının otomatik olarak gerçekleştirilebilmesine imkan veren merkezi bir fonksiyondur. İş akışı R/3 ve çevresindeki veri altyapısını kullanarak iş süreçlerinin otomatize edilmesini amaçlar. İş akışı sistemizin organizasyonun prosesler ile proseslerinde iş süreçleri ile ilişkilerini tanımlamanızı ve bilgi akışını sağlamlaştırmanıza imkan verir. Bu otomatik program çalıştırma, ofis bilgi akışı veya raporlama gibi birçok özgün yöntem ile sağlanabilir.
SAP R/3 sisteminde, sektörde geniş çapta kullanılan Otomatik Veri Toplama Sistemleri (Plant Data Collection: PDC) ile PP (Üretim Planlama) modülü arasında veri alış verişini sağlamak üzere standart haberleşme kanalları tanımlanmıştır. (Communication channels-CC2) Bu kanallardan CC2 üretim planlama modülü ile dış PDC sistemleri arasında veri alışverişini sağlamaktadır. Bu sistem sayesinde ana veriler ve işlem verileri iki sistem arasında transfer edilebildiği gibi, ayrıca üretim teyitleri de belirli bir kontrol prosedüründen sonra otomatik olarak sistemde güncelenebilmektedir. Veri transferlerinin kontrollü veya otomatik yapılabilmesi mümkündür.
SAP Türkiye bünyesinde oluşturulan "Kesikli Üretim-Discrete" Stratejik İş Birimi (SIB), ayrıca aşağıda listelenen IBU'lar ile ilgili gelişmeleri takip etmek, bu konularda bünyesinde know-how oluşturmak ve yurtdışındaki IBU organizasyonları ile Türkiye'deki müşteriler arasında köprü oluşturmak üzere yapılanmıştır
Mühendislik ve İnşaat
Havacılık ve Savunma
Elektrik/Elektronik
Otomotiv
Elektrik/Gaz/Su Dağıtımı
Telekomünikasyon
Bu sektörler ile ilgili R/3 çözümlerinin önümüzdeki günlerde müşterilere sunulması ile başlayacak dönemde, bu çözümlerin tüm satış öncesi ve satış sonrası danışmanlık aktiviteleri de "Kesikli Üretim" Stratejik İş Birimi'nin sorumluluğu altında olacaktır.(SAP User Handbook, Germany,1998)
BÖLÜM 7
DİĞER ERP YAZILIMLARI
7.1 PIUSS PENTA
PSI 27 yıldan beri endüstriye, enerji ve iletişim sektörlerine enformasyon teknolojisi uygulamaları konusunda her türlü hizmeti vermektedir. PSI bine yakın çalışanı ve dünyanın çeşitli ülkelerinde başarı ile gerçekleştirdiği bine yakın proje sayesinde elde ettiği yoğun bilgi birikimini, ürünlerine ve proje tekniğine yansıtarak başarılı çalışmalarını Avrupa'nın çeşitli ülkelerindeki kuruluşları aracılığı ile uluslararası düzeyde sürdürmektedir. Şirket ürünü şu sözlerle tanıtmaktadır;
-PIUSS penta işlerinize birebir uyum sağlar
-İş akışlarının entegrasyonu
-Küçük ve orta ölçekli firmalar için kapsamlı işletme lojistiği
-Tüm üretim tipi yelpazesini (sipariş bazında, varyasyonlu ve seri üretim gibi) destekler.
-50-5.000 kişi çalıştıran şirketler için
-Her tip ürün yapılarını destekler
-Kendisini çok çabuk amorte eder
-Tüm organizasyon yapılarına kullanıcı yüzeyine varana kadar uyum sağlar.
-PIUSS penta sizin güçlerinizi güçlendirir
PIUSS penta tüm üretim çeşitleri için özellikle yüksek nitelikte üretime göre tasarlanmıştır. Pazarlama, Stok Kontrol (Malzeme ekonomisi), Satın alma, Üretim, Finans, Proje Yönetimi, Leitstand, VTS vs. için mükemmel çözümlere sahiptir. PIUSS penta'nın
açık bir sistem olması, mevcut donanım ve yazılım kaynaklarını kullanmaya ve ileride yenilerine geçmeye olanak sağlamaktadır. Güçlü ve uygun veri tabanı bağlantısı yapılabilir; fakat zorunlu değildir. En yeni grafik terminalleri gibi alfa nümerik ekranlar da entegre edilebilmektedir. Multi-Client/Multi-Server teknolojisi ile işletmeye yayılmış bir bilgi işlem ağı kurmak mümkündür. PIUSS penta ile gelecekte de esnek kalabilirsiniz. Sistemin açık olma özelliği size değişimci işletmenin tüm perspektiflerini açmaktadır. PIUSS penta tüm gereksinimleriniz doğrultusunda konfigüre edilebilmektedir. PIUSS penta'yı entegre edilmiş komple çözüm olarak düşünebileceğiniz gibi modülleri tek tek kullanabileceğiniz bir sistem olarak da düşünebilirsiniz. Aşamalı bir uygulama mümkündür. Bu özelliği, birimlerinizi ayrı ayrı hedeflerinize uygun bir şekilde kuvvetlendirmek amacıyla kullanabilirsiniz.
Özetle PIUSS penta stratejik şirket hedeflerini daha iyi gerçekleştirebilmek için en ideal araçtır.
PIUSS penta ekonomik çözüm
PIUSS penta kendini çok kısa sürede amortize eder. Çok kısa sürede uyarlanabilmesi buna önemli etkendir. Mevcut enformasyon teknolojisini kullanabilmeniz masraflarınızı azaltmaktadır. PIUSS penta tüm uygulama alanlarında kusursuz bir şekilde çalıştığı için en başından beri güvenli taraftasınız. Gelecek için yatırımınız güvence altındadır, çünkü PIUSS penta'nın modern yazılımı sisteminize yeni donanımlar entegre edebilmenizi sağlamaktadır.
Tüm üreticiler için iş emri yönetimi
PIUSS penta iş emri yönetim sisteminin Pazarlama, Satınalma ve Üretim modülleri işletmenizin iş emri işlemlerini büyük ölçüde kapsamaktadır. Proje yönetiminden PIUSS penta üretim lojistiği ürünlerinin entegrasyonuna kadar işletmenizin lojistik zinciri kapsanmaktadır. İş emri masraf kontrolü ve PIUSS penta Finans yönetiminin entegrasyonu ticari açıdan sizin PIUSS penta işletme lojistiğinizi tamamlamaktadır. PIUSS penta iş emri yönetiminin güçlü işlevselliği 25 yıllık üretim sanayiine sunulan çözümlerinin deneyimlerinden kaynaklanmaktadır. Bu nedenle iş akışlarınızı oluşturmanızda size tüm olanakları sağlamaktadır. Proje ve sipariş bazında üretimden, varyasyonlu ve seri üretime kadar çok çeşit üretim tipleri PIUSS penta'ya yansıtılabilmektedir.
Müşterinize güvenilir terminler vermek durumundasınız. İddialı bir teklif için sağlam bir ön hesaplamaya gereksiniminiz var. Tekliflerinizdeki masrafları ve terminleri kontrolünüzde tutmak istiyorsunuz. PIUSS penta'nın iş emri yönetim sistemi, size işletmenizi her gün ekonomik bir şekilde idare edebilmeniz için esnek bir araç sunmaktadır. Böylelikle müşterilerinizin özel isteklerine daha iyi eğilebilmektesiniz. PIUSS penta sizi müşterinin özel isteklerinin gerçekleştirilmesinde ve tekrar kullanılabilecek bileşenlerin standart hale getirilmesinde desteklemektedir. Entegre proje yönetim sistemi karmaşık projelerin de termine sadık kalabilecek şekilde planlanmasına ve esnek olarak değişikliklerine olanak sağlamaktadır.
Örneğin grafikte sipariş bazında üretim yapan bir üreticinin müşteri sipariş yönetimi, ön üretim ve temel üretim sürecine ilişkin iş akışları yansıtılmıştır.
Sipariş bazında üreticiler için esneklik
PIUSS penta'nın tesis kuran ve sipariş bazında üretim yapan kuruluşlar için ideal bir yapısı vardır. Böylelikle tüm veriler 3 kategoriye ayrılmaktadır. Temel veriler, iş emri yapıları ve arşiv. Bu özellik sayesinde PIUSS penta bileşenlerin standart hale getirilmesi ve bir kullanımlık bölümlerin işlenmesini desteklemektedir. Bunu malzeme kodu olmaksızın çalışarak gerçekleştirebilmektedir. Bu sayede teslimata kadar olan esneklik sağlanmaktadır. Genel kapsamda PIUSS penta oldukça az yapısal sınırlamalar getirmektedir.
Entegre proje yönetimi özellikle tesis kuruluşu veya prototip yapımı gibi karmaşık projeler için vazgeçilmez bir modüldür. İmalat yönetimi de dahil, her amaca yönelik entegre terminleme yönetimi olan ağ plan tekniği, ani, planlanmamış reaksiyonlardan ve ihmal edilmiş plan değişikliğinden meydana gelen masrafları önlemektedir. Karmaşık projeler ancak bu şekilde aşılabilir. Bu sayede sizin pazardaki pozisyonunuz güçlenebilir.
Bunların dışında PIUSS penta iş emri yönetimi, kapasitelerin ana planlamasını, malzemelerin ön planlamasını (malzeme kodu olmadan da) ve tüm aktivitelerin ve kullanılan kaynakların hesaplanmasını gerçekleştirmektedir.
Belirli ve kritik üretim aşamaların detaylı planlanması termine sadık kalmayı sağlıyor ve makina hazırlık sürelerini optimize ediyor. Entegre veri toplama sistemi, anında kontrolü ve müdahale imkanı sağlayarak, aynı zamanda komple bir işletme lojistik sisteminin kural çevrimini tamamlamaktadır.
Varyasyon üretiminde kısa teslim süreleri
Varyasyon üreticileri tasarlanmış ürün varyasyonlarını müşteri istekleri doğrultusunda üretmektedirler. Bu nedenle, dış hizmetler için note book üzerinde de çalışan, güçlü bir konfigüratörü (ürün tasarımı yapan yazılım), oldukça önem kazanmaktadır. PIUSS penta'nın ürün konfigüratörü kullanıcı için çok basit kullanımı olan soru cevap diyaloğu şeklinde olup, gerekli ayarlamaları yapıldığında tüm bağımlılıkları kontrol eder ve hataları önler. Böylelikle iş tanımı oluşturma süreleri azalmakta ve çeşit çoğunluğunun kontrolü üretim sürelerini azaltmaktadır.
Seri üretimde optimizasyon
Anonim ön üretim ya da seri üretim PIUSS penta'da tamamıyla işlevsel açıdan desteklenmektedir. Satış planlaması, üretim programı planlaması, seri miktarı belirlenmesi, her üretim kademesinde üretim emirlerinin veya stok durumunun dengelenmesi seri üretimin en önemli özelliklerindendir. Daha pazarlama safhasında, depolanma aşamasına kadar üretim süresi hesaplanabilmektedir. Pazarlamada hızlı giriş olanakları, döviz fiyat listeleri de dahil olmak üzere kapsamlı fiyat listesi modülü ve bayi komisyonları PIUSS penta'da özellikle detaylandırılmıştır. Genellikle miktar bazında kapsamlı işleri olan, karma üretim yapan kuruluşların ve stoğa üretim yapanların, basit fakat etkili çözümlere ihtiyaçları vardır. İstisnalara yoğunlaşmak hataların ve rutin işlere harcanan zaman ve masrafın azalmasını sağlamaktadır. Neredeyse tüm işlevlerin otomatikleştirilebilmesi, kullanıcının sadece kritik süreçlere yoğunlaşmasına olanak tanımaktadır. Bu da personel ve masraflardan tasarruf edilmesini sağlar. Böylelikle seri üretici ürünün geliştirilmesine, üretim yöntemlerine ve istisnai işlemlere ağırlık verebilecektir.
Depo yönetim modülü PIUSS penta malzeme ekonomisi modülünün önemli bir bütünleştiricisidir ve sanal depoları fiziksele çevirir. Bunun yanı sıra üretimde, montaj pazarlamada depo yerlerinin ve bölümlerinin yapılandırılmasına olanak sağlamaktadır. Üretim lojistiği çerçevesinde PIUSS penta depo yönetimini sanal ve mekansal atölye stok kontrolü olarak da kullanılabilir. PIUSS penta depo yönetimi modülünün ana işlevi bir deponun doluluk durumunun yansıtılması (layout) ve kontrolüdür. Deponun yerleşimi, kullanıcı yetkileri, giriş ve çıkış stratejileri ve depo yeri parametreleri (Şartlar, büyüklük vs.) ile desteklenmektedir. Depodaki hareketler doğrudan PIUSS kayıtları veya alt sistemler aracılığı ile gerçekleşebilir.
Depo yönetim sisteminde size, hem zamanınızı çalan bürokratik işlerden uzak tutan, depo tipinden bağımsız olarak ek alanlar, depo yerleri, boş yerler, rapor gibi bilgiler hem de envanter ve belge basma gibi işlevler sunulmaktadır. Depo girişlerini karışık, sabit yerler, dolum, elle dağıtım veya listeden seçme prensiplerine ve depo çıkışlarını ise FİFO, elle dağıtım veya listeden seçme kurallarına göre gerçekleştirebilirsiniz. Bu şekilde seçim ve yerleşim aşamalarını otomatikleştirebilirsiniz.
Leitstand
Atölye iş emirlerin grafiksel görüntülenmesi, detay planlaması, atölye kapasite dağılımlarının simülasyonu, tüm üretim sürecinin odak noktasını oluşturmaktadır.
Bu modülün kullanımı size, iyi bir üretim planlamanız olmasına rağmen üretim hattı, hücre, atölye veya montaj seviyelerinde yine de organizasyon gereksinimi duyuluyorsa büyük avantaj sağlar. PIUSS penta Leistand temel sistemde, günlük planlanan iş emirlerini dakikalık planlamaktadır. Bu sayede kapasitenin aşılması önlenir ve kesin bir üretim akışı sağlanır. Simulasyon modu en doğru termini saptamayı desteklemektedir: Terminlemede kullanılan optimizasyon kurallarının aynısı burada da kullanılmaktadır. Entegre bir kaynak yönetimi modülü kapasitelerin yanında kaynakların da göz önüne alınmasını sağlamaktadır. Kaynakların yük dağılımı ile ilgili grafiklerin alınabilmesi bunun sonucudur. Detay planlamanın kontrolü pratikte mevcut tüm akışları yansıtmaktadır,
ÖRNEK
- İş emirlerin ve iş adımların ayrılması.
- Paralel işlem süresi
- İş adımların birleştirilmesi
- Kapasite uyumları
Leitstand'ın Yönetim Enformasyon Sistemi (MIS) atölye veya montajdaki yük dağılımı ve termin durum bilgilerini en hızlı biçimde alınabilmesini sağlamaktadır.
Veri toplama sistemi
Üretim planlamaya, iş emrinin basitleştirilmiş geri bildirimi dışında, PIUSS penta BDE size işletmedeki üretimin aktüel durumunu sunar. Detaylı değerlendirmeler ile doğru kararları daha kolay verebilmek bu şekilde mümkün olabilir. İş emrinin aktuel durumuna anında müdahale edip, mevcut makinaları ve iş kapasitelerini ihtiyaca uygun yönlendirebilirsiniz. Organizasyon birimleriniz arasında artan iç hizmet transferi sizin için bir problem teşkil etmiyor; çünkü, PIUSS penta BDE tam tamına bilgileri otomatikman maliyet hesabınıza aktarmaktadır. PIUSS penta BDE size önemli yönetim bilgileri için bir veri temeli sunmaktadır. Hedeflerinize daha kolay ulaşıyorsunuz, çünkü iş emirlerinizin terminlerini ve mali durumunu her an görebilme imkanına sahipsiniz. Sonuç olarak memnun müşterileriniz var, çünkü siz verdiğiniz teslim tarihlerinize sürekli sadık kalıyorsunuz ve sunduğunuz ürün ve bilgilerin kalitesinden eminsiniz. Müşterilerinizin size daha sıkı bağlanmasını sağlıyorsunuz, çünkü onlar sizin hizmetinizi ve güvenilirliğinizi takdir ediyorlar.
Tüm çalışma saatleri modelleri için personel takip
Birçok endüstri kuruluşlarında çalışma süresi ve maaş ödeme konuları işletmedeki düzenlenme şekli açısından tartışma konusudur. Kapasitelerin daha iyi kullanılabilmesi için gereksinime uygun kapasite planlamasının yanı sıra esnek çalışma saati modelleri günümüzde daha sık uygulanmaktadır. Böylelikle sürekli değişen şartlara anında uyum sağlaması gereken personel takip yazılımlarından beklentiler giderek artmaktadır. PIUSS penta personel takip modülü de tam anlamıyla bunu gerçekleştirmektedir.
PIUSS penta sizin dilinizi konuşuyor
PIUSS penta Office modülü nihayet anlaşılmayan bilgi işlem karmaşıklığına son veriyor. Bundan sonra siz sadece kendi işinize yoğunlaşabilirsiniz. Diyelim size bir mektup geldi ve siz kısa notlar dağıtıyorsunuz. Bu işlemi gerekli araç gereçlerle gerçekleştirirken PIUSS penta size burada her an yardımcı oluyor. Önemli bir termini unuttuğunuzda PIUSS penta'ya güvenebilirsiniz, çünkü zamanında önemli işleriniz için uyarılıyorsunuz. Nihayet önemli bilgilere oturduğunuz yerinden ulaşabiliyorsunuz. Bilgilerin geldiği yer ve format hiç önemli değil, dokümanlar, tablolar, kayıtlar, mesajlar grafikler, çizimler ve hatta Fotoğraf, Ses ve Video kayıtları. Bu bilgileri istediğiniz şekilde işleyebiliyor, dağıtabiliyor, kayıt edebiliyor, arşivleyebiliyor ve arayabiliyorsunuz. Aynı gerçek çalışma masanız önünüzdeymiş gibi.
Desktop Designer
PIUSS penta Desktop-Designer size PIUSS penta'yı. kendi uygulamalarınıza uygun esnek ve kendi başınıza parametreleyebilme imkanı sağlar. Böylelikle aşağıdaki özellikleri gerçekleştirebilirsiniz:
- Kullanıcı yüzeyini kişisel çalışma taleplerine yönelik tasarlama
- Gerekli bilgilere doğrudan ulaşacak duruma getirme
- Kişisel menüler oluşturma
- İş süreçleri için kişisel akışlar oluşturma
- Giriş alanlarını kişisel veya kullanıcı gruplarına göre tanımlama
- Kişisel yardım metinleri tanımlama ve
- Değerlendirmeleri ve Analizleri tanımlayabilme.(Epsilon, MRP II/ERP)
7.2 IAS-INDUSTRIAL APPLICATION SOFTWARE
(MRP II/ERP STANDART YAZILIMI)
IAS Standart Yazılımının sunduğu entegre yapı ve yazılımının modüller bazdaki içeriği aşağıdaki gibidir.
Standart Sistem
İşletmelerdeki organizasyon yapısı içerisinde hangi departmanlar olursa olsun, yapılan faaliyetleri genelde: Lojistik, Muhasebe ve Üretim Takip ve Kontrol olmak üzere üç ana bölüm altında sayılabilir.
IAS Standart yazılımı, modüllerinin çeşitliliği itibariyle, işletme bünyesinde yürütülen işlemlerinin çoğunu karşılayabilmektedir. IAS modül Lojistik, Muhasebe, Üretim Takip ve Kontrol işlemlerinin işletmede entegre bir şekilde yapılmasını sağlar. Modüllerin gruplaşabilmesi, yani her biri bağımsız çalışabilen modüllerden çeşitli kombinasyonlar yapılabilmesi, yazılımın çok farklı sektörlerde de kullanılmasına olanak verir. Üretim yapan şirketlerde tüm modüller, hizmet sektöründeki veya pazarlama yapan şirketlerde lojistik ve muhasebe uygulamaları kullanılabilecektir. IAS modülleri bağımsız çalışabildikleri gibi, toplu halde kullanıldıklarından birbiriyle (online) veri alış verişinde bulunur ve entegre bir yapı oluştururlar.
IAS Entegrasyon
İşletme içerisindeki süreç, taleplerin belirtilmesiyle başlamaktadır. Belirlenen talepler planlamaya akar. Planlama işlemi sonucunda satın alma ve üretim faaliyetlerine bilgi sağlanır. Talepler doğrultusunda ortaya çıkan bu bilgiler; üretim planları ve satın alınması planlanan mal ve hizmet bilgileridir. Sürecin devamında, üretim içi ve dışı için, alımı planlanan mal ve hizmetler için sipariş verilir. Stok giriş işlemleriyle verilen siparişin teslimatı yapılır. Teslimat bilgileri sipariş içerisine yansıtılır. Satınalma işlemleri paralelinde, üretim faaliyetleri yapılır. Planlanan günlerde üretim başlatılır. Açılan iş emirleri için stoklardan, kullanılacak hammadde ve yarımamuller düşülür. İş emirleri yürütülürken, atölyeden gerçekleşen verilerin toplanması ile, safha maliyetleri hesaplanır ve maliyetler maliyet merkezlerinde toplanır. İş emirleri bittikçe, üretilen mamul ve yarı mamullerin stoğa girişleri yapılır. Sürecin sonunda üretilen mamulün irsaliye ile stoktan çıkışı yapılarak müşteriye sevk edilir. Stoklarda gerçekleştirilen sevkiyat ve teslimat işlemleri esnasında muhasebeye ilgili bilgiler akmakta ve muhasebe işlemleri için güncel veri temin edilmektedir. Bu süreç içerisinde her safhada doğan bilginin anında ilgili yerlere akması, süreç içerisinde görev alan her birimin koordineli bir şekilde çalışmasını sağlayacaktır. Bununla birlikte güncel veri kullanımı ve veri tekrarının engellenmesi, iş verimliliğini artırıcı bir fayda sergilemektedir.
Temel Modül
Temel modül sistemin ana veri kaynağıdır. Her modül bağımsız çalışma özelliğine sahip olsa da, modüle ihtiyaç vardır.
Temel modül içerisinde 7 ayrı uygulama bulunmaktadır. Sistem konfigürasyonu uygulaması içerisinde tanımlanan en önemli bilgi, kullanıcılar ve kullanıcıların yetki alanlarıdır. Sistem içerisindeki hammaddeler, yarı mamul, yedek parçalar, ürünler alınıp satılan mallar ve hizmetlerin tümü malzeme ana kayıtlarında tanımlanır.
Malzeme ana kayıtlarında bir malzeme ile ilgili çok sayıda bilgi tutmak mümkündür. Bunlar; üretim, satış, satın alma faaliyetleri esnasında malzeme ile ilgili baz alınacak bilgiler, stok yeri, maliyet ve teknik bilgiler olarak özetlenebilir.
Temel Modül içerisindeki bir diğer uygulama müşteri ve tedarikçi ana kayıtlarıdır ki bu uygulama içerisinde satış ve satın alma faaliyetleri esnasında müşteri ve tedarikçi ile ilgili baz alınacak verilerin tanımlanmasını içerir.
Destek tabloları, sistemin yürümesinde oldukça önemli bir rol oynar. Bu tablolarda çeşitli parametrik tanımlamalar yapılır ve herhangi bir programlama gerekmeden, sistem şirket kullanımına uygun hale getirilir. Genel amaçlı destek tabloları temel modül içerisinde bulunur. Bununla birlikte her modül içerisinde, modüllere özel fonksiyonlara yönelik destek tabloları da vardır. Sonuç olarak, kullanıcı ana kayıtları, müşteri, tedarikçi ve malzeme ana kayıtları gibi kayıtlar temel modülde tanımlanır ve diğer modüllerce kullanılır.
Satış
Satış modülünde genel anlamda, satış ile ilgili dört temel belgenin oluşturulması ve bunların takip işlemlerinin yapıldığı bir modüldür. (Teklif, sipariş, irsaliye ve fatura her biri satış modülü içerisinde farklı uygulamalar olarak değerlendirilir.)
Belgeler oluşturulduktan sonra ise, çeşitli kontrolle~i yapılır. Teklifin siparişe dönüşüp dönüşmediği, siparişin sevk edilip edilmediği, irsaliyenin faturalaştırılıp faturalaştırılmadığı ve muhasebeden online veri akışı ile faturanın ödenip ödenmediği gibi bilgiler satış içerisinde her an kontrol edilir.
Satış modülünün bir önemli uygulaması ise fiyatlandırma Politikalarıdır. Ürün-müşteri, ürün-müşteri grubu, müşteri-ürün grubu ve müşteri grubu-ürün grubu ilişkileri çerçevesinde fiyatlar ve indirimler tanımlanabilir. Burada tanımlanan fiyatlar satış belgeleri tarafından baz alınır.
Şekil 1- Satış Fonksiyonları (www.ias.com.tr)
Taleplerin Belirlenmesi
İşletme içerisindeki iş hareketinin taleplerin tanımlanması ile başlar. Talepler sistemde iki şekilde tanımlanmaktadır: satış planları ve müşteri siparişleri. Satış modülü, bu aşamada müşteri siparişlerinin tanımlandığı yer olması nedeniyle kullanılır.
Entegre yapı sayesinde bu modülde tanımlanan siparişler talep havuzunda toplanmaktadırlar.
Malzeme İhtiyaç Planlaması
Taleplerin tanımlanması ile sistemde planlama işlemleri başlatılır. IAS-MRP modülü planlama işlemlerinin yapıldığı modüldür. Planlama esnasında, ürünler bazında tanımlanan taleplerden yola çıkarak, sistemde tanımlı ürün ağaçları bilgileri yardımıyla, alt malzeme ihtiyaç miktarları hesaplanır. Ancak, net ihtiyaç miktarları, malzeme stok miktarları düşülerek bulunur. Böylece ihtiyaçların öncelikle stoklardan karşılanması sağlanır. Planlama, malzeme ana kayıtlarında tanımlı olan üretim ve tedarik sürelerini göz önüne alır. Sonuç olarak, taleplerin zamanında karşılanması için, yarımamul ve mamul üretimlerinin, hammadde ve hizmet alımlarının hangi günlerde yapılması gerektiğini ortaya koyar.
MRP Modülü
Planlama modülü içerisinde üç ayrı şekilde planlama yapılabilir: 1. Tek malzeme planlaması,
2. Net değişim planlaması,
3. Yapısal planlama.
Yapısal planlama sistemde planlamaya katılması istenmiş tüm malzemelerin toplu halde planlanmasını yapar. Genellikle üretken sisteme geçişte yapılan ilk planlamadır.
Net değişim planlaması ise, yapısal planlamadan sonra, belli aralıklarla tekrarlanan toplu haldeki planlamadır. Burada, sadece planlama sonuçlarını etkileyecek değişime uğramış malzemeler toplu halde planlanır. Net değişim planlaması şirketlerin ihtiyaçlarına göre belli periyotlar da tekrarlanır. Bu periyotlar, günlük, haftalık ve aylık olabilir.
Şekil 2- MRP Modülü (www.ias.com.tr)
IAS Satın Alma İşlemleri
Planlama işlemleri neticesinde sistemde satın alma istekleri oluşur. Bu istekler, üretim taleplerinin karşılanması için hangi hammadde ve hizmetlerden hangi miktarda, ne zaman alınması gerektiği bilgilerini içermektedir.
Bunun yanı sıra kullanıcılar tarafından üretim harici ihtiyaçlar için de satın alma istekleri girilebilir. Satın alma istekleri ilgili kişilerce değerlendirilerek satın alma siparişlerine dönüştürülür. Sistemde sipariş oluşturulurken baz alınan bilgiler vardır:
Tedarikçilerle yapılan uzun vadeli anlaşmalar ve tedarikçilerden alınan teklifler. Kullanıcı sistemde tanımlı anlaşmaları ve kaydedilmiş teklifleri değerlendirerek siparişi kime vereceğine karar verir.
Ancak sistemde oluşturulan sipariş gerçek anlamda tedarikçiye gönderilmeden önce, istenildiğinde yetkili kişilerin onayından geçip geçmediği kontrol edilir. Sipariş gönderildikten sonra ise sipariş kontrol işlemleri başlar. Mal hareketi işlemleri sırasında, bu siparişe istinaden gelen mallar stoğa girdikçe, siparişin durumu güncellenir. Siparişin takibinden sorumlu kişiler az veya fazla yapılan teslimatları kontrol edebilirler.
Siparişe istinaden gelen faturanın, Fatura Kontrol modülüne kaydedilmesiyle sipariş değerleri ve miktarları, fatura üzerindekilerle karşılaştırılır ve anında muhasebe kayıtları güncellenir.
Şekil 3- Satınalma İşlemleri (www.ias.com.tr)
Satın Alma Modülü
Tedarikçilerden hammadde veya hizmet başına aldığımız fiyatlar kaydedilir. Ayrıca bu kayıtlarda tedarikçinin uygulayacağı indirim ve mal teslimat süreleri gibi önemli bilgiler de tedarikçi teklifleri içerisinde tanımlanır. Tedarikçilerle yapılmış değersel veya miktarsal anlaşmalar satın alma modülünde tanımlanır. Anlaşma içeriğinde, belli bir periyot içerisinde hangi malların hangi fiyatla alınabileceği, uygulanacak indirimler gibi bilgiler yer alır.
Eğer bir hammadde devamlı aynı kişiden temin ediliyorsa otomatik sipariş oluşturma imkanı da bulunmaktadır. Modülün en temel fonksiyonu, gerek üretim içi gerekse üretim harici tüm satın alma siparişlerini oluşturmaktadır ve bunların kontrol işlemlerini yürütmektedir. Bu kontrollerden biri envanter yönetimi modülü aracılığıyla gerçekleştirilir.
Envanter Yönetimi
Envanter yönetimi modülü içerisinde üç grup mal hareketi yapılabilmektedir: Mal girişleri, çıkışları ve stok transferleri.
Mal hareketleri yapıldıktan sonra, güncel malzeme stok miktarları incelenir. Sistemde her mal hareketi işleminden sonra bir belge oluşturulur. Bu belge hangi stoklara veya hangi stoklardan ve ne sebeple mal hareketi yapıldığını, hangi muhasebe hesaplarının güncellendiğini özetleyen niteliktedir. Belli periyot içerisindeki kaydedilen tüm mal hareketi belgeleri, işletme içerisinde izlenebilirliliği sağlayacağı önemli bir kaynak oluşturmaktadır.
Modül içerisindeki stok sayımı uygulaması ise, sistemdeki stok değerleri ile gerçek stok değerleri karşılaştırılır ve ayarlanmalar yapılır.
Şekil 4- Envanter Yönetimi (www.ias.com.tr)
Mal Hareketleri
Sistemin önemli bir özelliği, kaydedilen belgelerle izlenebilirliğin sağlanabilmesidir. Bir diğer önemli özellik ise tüm stok hareketlerinin kullanıcılar tarafından tanımlanabilir olmasıdır. Bunu bir örnekle açıklayalım: Satın alma siparişine bağlı bir giriş hareketi ile kimi zaman malzemeler kullanılabilir stoğa girilir, kimi zaman kalite kontrol stoğuna giriş yapılabilir.
Stok Hiyerarşisi
Mal hareketleri sonucundaki güncel malzeme stokları sistemde farklı hiyerarşik seviyelerde incelenebilir: Tesisin toplam stokları, depo stokları, depolar içerisindeki stok yerlerindeki stoklar ayrıntılı listelenir. Bununla birlikte sistemde; müşteri özel stokları, parti stokları, fasoncuya gidecek malzemelerin stoğu ve biz fasoncu olduğumuz durumda müşterimizin bizdeki stoğu ve konsinye stoklar da ayrı ayrı takip edilebilmektedir.
Ürün Ağaçları
Üretim faaliyetlerine temel teşkil eden önemli bir modül ürün ağaçlarıdır. Ürün ağaçları aynı zamanda, Envanter Yönetimi, Satış, MRP, Maliyetlendirme, Rota, İş emirleri ve Bakım Yönetimi Modüllerine de bilgi sağlar. Örneğin, Planlama faaliyetleri esnasında ürün ağaçları bilgileri kullanılarak ve ürün ya da yarı mamul bazında gelen taleplerin doğurduğu, üretim ve tedarik miktarları hesaplanır. Standart ürün maliyetlendirmesi işlemleri esnasında ürün ağacı elemanları göz önüne alınarak malzeme maliyetleri hesaplanır. Ayrıca, Satış içerisinde toplu halde satılan ürün setleri de birer ürün ağacı olarak tanımlanabilir.
Rota Bilgileri
Rota modülü içerisinde tanımlanan rota bilgileri üretim faaliyetlerinde baz alınır. Rota operasyonlarının her birinde, işlemin yapılacağı iş merkezi, kullanılacak malzemeler, ekipmanlar ve yer alacak aktiviteler tanımlıdır. Malzeme veya ekipman verileri ürün ağacından gelir. İş merkezi bilgileri kapasite planlamasında, aktiviteler maliyet hesaplarında, rota bilgilerinin tamamı ise iş ve bakım emirleri uygulamalarında kullanılır.
İş Emirleri
İş emirleri modülünde, temel üretim takip ve kontrol işlemleri yapılır. Planlama işlemleri neticesinde ortaya çıkan üretim planları, ilgili kişilerce değerlendirilir ve iş emirlerine dönüştürülür. Sistemde iş emirleri açılırken, ürün ağacı ve rota bilgileri iş emirleri içerisine taşınır. Bununla birlikte, kullanılacak malzemelerin stok miktarları da listelenir. Böylece hangi malzemelerde ne kadar eksik olduğu görülür. İş emirlerini açtıktan sonra, iş merkezlerinin her birinde bu . işten doğacak kapasite ihtiyacı hesaplanır ve bu bilgi kapasite planlaması faaliyetlerine akar. Atölyeden gerçekleşen üretim rakamları alındığı anda, iş emirlerinin Safha maliyetleri otomatik olarak hesaplanır. Üretimin bitmesiyle, iş emri kapatılır ve gerçekleşen miktar kadar stoğa girilir.
Kapasite Planlaması
IAS kapasite planlaması modülü, iş merkezlerinde kullanılabilir kapasite ile, ihtiyaç duyulan kapasite değerlerinin karşılaştırılması imkanını sağlar. İki şekilde kapasite planlaması yapılır: Kaba ve Detaylı. Kaba Kapasite planlamasında, üretim planları nedeniyle, darboğaz iş merkezlerinde oluşmuş kapasite ihtiyaçları göz önüne alınır.
Detaylı Kapasite planlamasında ise, açılan iş emirlerinden doğan kapasite ihtiyaçları göz önüne alınır. Her iki planlama sonucunda da kapasite değerleri IAS Sisteminden MS-Project'e transfer edilerek görsel ola~ak izlenir ve burada kapasite dengelemesi yapılabilir. Entegre sistem sayesinde üretim plan ve iş emirleri tarihleri güncellenir.
Şekil 5- Kapasite Planlama (www.ias.com.tr)
Maliyetlendirme
Sistemimizde Ürün Maliyetlendirme modülü içerisinde, aktivite bazlı Standart ürün maliyetlendirme işlemleri yapılmaktadır. Maliyet hesaplamasında üç kaynaktan elde edilen veriler gözönüne alınırkaynak ürün ağaçlarıdır. Ürün ağaçları, toplam malzeme maliyetlerini bulmakta önem taşır. Malzeme maliyetleri sonuçları malzeme tipine göre çeşitlilik kazanâbilir.
Kaynak rotalardır. Rota operasyonlarında yer alan aktivite bilgileri ile üretim maliyeti sonuçları elde edilir.
Birim maliyeti farklı olan ve üretim maliyetini etkileyen her unsur aktivite olarak tanımlanır.
Üretim maliyetleri sonuçları ise söz konusu tüm aktiviteler bazında detaylandırılabilir.
3. kaynak Maliyet merkezleridir. Maliyet merkezlerinde aktivitelerin birim maliyetleri tanımlıdır. Ayrıca, Genel İmalat Giderlerinin hesaplanmasında kullanılan yüzdelerin tanımlanmasına yardımcıdır.(www.ias.com.tr)
7.3 MFG/PRO ENDÜSTRİYEL YÖNETİM SİSTEMİ
MFGPRO İşletmelerdeki üretim dağıtım ve finans yönetimi fonksiyonlarının gerektirdiği bilgi akışının organizasyonu için entegre bir endüstriyel yönetim sistemi çözümüdür.
MFG/PRO çağımızın küreselleşen gereksinimlerine yönelik olarak geliştirilmiş bir yazılımdır. Arz/Talep zinciri için sağladığı yöntemlerle fabrikalar, satış merkezleri ve depolar için dağıtım ve üretim yönetimi, merkez veya dağıtık olarak yapılabilir. Aynı anda birden fazla dilde kullanılabilir olması ve birden fazla para birimiyle çalışabilmesi sayesinde çok uluslu şirketlerde başarıyla uygulanmaktadır.
MFG/PRO modüler bir yapıya sahiptir. Esnek yapısı ile proses, stoğa üretim, siparişe üretim ve seri üretim ortamlarında kullanılır. Modüler niteliği sayesinde aşamalı bir uygulama planı ile kullanıma geçilebilir.
MFG/PRO California merkezli gad.inc firmasının tek ürünüdür. Bir dördüncü kuşak dil olan PROGRESS ile APICS (Amerikan Üretim ve Stok Kontrol Derneği) standartlarında geliştirilmiştir. MFG/PRO'nun açık sistem yapısı, kullanıcılara gerçek anlamda donanım ve işletim sistemi bağımsızlığını sağlar.
MFG/PROF Türk kullanıcılara Türkçeleştirilmiş ve özellikle finanssal fonksiyonlarında ülkemize özgü uygulamalar dahil edilmiş bir şekilde sunulmaktadır. MFG/PRO çözümü için eğitim, destek ve uygulama danışmanlığı hizmetleri DIGITAL'ın uzman kadroları tarafından verilmektedir. Halen MFG/PRO'nun üretim, finans ve dağıtım çözümleri Türkiye'de başarı ile kullanılmakta, hızla genişleyen bir Türk kullanıcıları grubu oluşmaktadır.
Arz talep zinciri yönetimi, satıcılardan müşterilere kadar ürünlerin ve bilginin akışının yönetimidir. MFG/PRO tek bir fabrika veya dağıtım merkezindeki bilgi gereksinimlerini işlediği gibi, bütün bir arz talep zincirinin gereksinimlerine yönelik olarak tasarlanmış ve geliştirilmiştir.
Arz talep zinciri yönetiminin özellikleri şunlardır:
Dağıtım Gereksinim Planlama
Kaynak ağı modeli ve nakliye programına dayanarak iş yerleri arasındaki arz ve talep planlamasını yapar.
Sevkıyat Yönetimi
Müşteriler ve Satıcılar ile iletişim kurarak talebin miktar ve temin tarihi bazında iletilmesini sağlar.
Merkezi Sipariş Yönetimi
Merkezde girilen satış siparişlerinin yarattığı gereksinimlerin, anında üretim ya da satınalma yapılan iş yerine üretim veya sevkıyat talebi olarak aktarılmasını sağlar.
Dağıtık Satınalma
Bir malın dağıtık veya merkezi olarak satın alınabilmesini sağlar. Büyük miktarlarda yapılacak alımlar, diğer iş yerlerinin gereksinimleri bir araya toplanıp, tespit edilen bir iş yerinden yapılabilir.
Elektronik Veri Transferi
Arz, talep ve ödeme bilgilerinin elektronik olarak iletilmesini sağlar.
Uluslararası Fonksiyonlar
Arz talep zincirleri çoğunlukla uluslararası yapıdadır. Bu nedenle MFG/PRO, birden fazla para birimi ve lisan ile çalışır, uluslararası ve yerel uygulamaları destekler.
Şekil 6- TEMEL MODÜL (Epsilon,1996)
Bütün MFG/PRO modüleri, Temel Modül üzerine kurulmuştur. Temel modülde kapsanan özellikler şöyledir:
Stok Kalemleri / İş Yerleri
Bu modül bütün MFG/PRO modüllerinin temelini oluşturur. şirketlere ve ürünlere ait ilk tanımlamalar ve kalıcı bilgiler bu bölümde belirtilir.
Adresler / Vergiler
Müşterilerin, satıcıların, satış elemanlarının, çalışanların ve şirket adreslerinin sistem içinde tanımladığı ve ilişkilendirildiği modüldür.
Notlar
Kullanıcı, sistem içerisinde kayıt veya işlem bazında notlar girebilir. Her not içinde istenildiğinde 99 sayfaya kadar yer vardır.
Vergiler
Vergi oranlarının ve vergi muafiyet kodlarının tanımlandığı yerdir. Müşterilerin, satıcıların, ürün sınıflarının ve stok kalemlerinin vergiye tabi olup olmadıkları ayrıca belirtilir.
Sistem Yönetimi
Sistem ön tanımlamalarının yapıldığı, işletim sistemi komutlarının alıştırıldığı, yazıcıların ve kullanıcı güvenlik seviyelerinin tanımlandığı, kullanıcı ara yüzeyinin (menüler, fonksiyon tuşları, lisan, yardım dosyası. Prosedürler ve genelleştirilmiş kodlar) değiştirildiği, ana kayıt notlarının ve muhasebeleştirilmemiş kayıtların raporlandığı, toplu iş taleplerinin yönetildiği, CIM arayüz fonksiyonlarına ulaşılan, veri dosyalarının boşaltılıp yüklendiği, arşivlenmiş dosyaların tekrar yüklendiği ve tüm değişken değerlerinin raporlandığı modüldür.
Bilgisayarla Bütünleşik Üretim (CIM) Arayüzü
BBÜ Arayüz fonksiyonları, başka bir sistemden MFG/PRO'ya veri aktarımını sağlar. Arayüz sayesinde varolan yazılımlar ve barkod sistemleri gibi veri toplama cihazları ile iletişim kurulur.
Şekil 7- DAĞITIM MODÜLLERİ (Epsilon ,1996)
Stok Yönetimi
Stok Yönetimi fonksiyonları ile malzemenin kontrolü ve stok hareket detaylarının yönetilmesi sağlanır. Birden fazla iş ve stok yeri takibi yapılır.
Stok Sayımı
Fiziksel stok sayımına destek olan fonksiyonları içerir.
Satınalma
Malzeme alım işleminde ilk talepten malın stoğa girişine kadar olan adımları tüm detayları ile yönetir.
Satıcı Planlama
Satıcı Planlama fonksiyonu ile planlanabilir nitelikteki uzun vadeli alımlar miktar ve tarih bazında yönetilir. Bu modül Tam Zamanında Üretim (JIT) yönetimini destekler.
Satış Teklifleri modülü, kullanıcının müşteri ürün tekliflerini tanımlayıp analiz etmesini sağlar.
Sipariş/Faturalama
Müşteri satış siparişi tanımı, fatura ve sevkıyat işlemleri için gerekli fonksiyonları tüm detayları ile sağlar.
Müşteri Planlama
Müşteri Planlama fonksiyonu ile planlanabilir nitelikteki uzun vadeli satışlar miktar ve tarih bazında yönetilir. Bu modül Tam Zamanında Üretim (JIT) yönetimini destekler.
Ürün Konfigürasyonu
Bir sipariş özelinde çeşitli özellik ve seçeneklerden oluşturulan özel ürünlerin tanımını ve üretim içinde takibini sağlar.
Satış Analizi
Satış sonrasında geriye dönük analizlerle performans ölçümü yapılır. Satış elemanlarının performanslarını gözlemlemeyi, satışların ürün bazında raporlanmasını ve ürünlerin satış, marj veya miktar bazında sıralamasını sağlar.
Şekil 8- PLANLAMA MODÜLLERİ (Epsilon ,1996)
Ürün Sınıfı Planlama
Ürün Sınıfı Planlama, pazarlama finans ve üretimin gereklerini dengelemek amacıyla üretim düzeyinin tutar Cinsinden ve ürün sınıfı bazında planladığı modüldür.
Kaynak Planlama
Kaynak Planlaması fonksiyonu ile anahtar kaynaklar üzerindeki yük, ana üretim planına göre belirlenir. Böylelikle miktar veya tutar cinsinden kaynaklar takip edilir.
Tahminleme
Tahminleme ürünlerin ileriye yönelik bağımsız talep girdisini oluşturmak için kullanılır.
Ana Üretim Planlama
Ana Üretim planı, ürün miktarları ve temin tarihleri cinsinden üretim yükünün tanımlandığı yerdir. Ana üretim planı, malzeme gereksinim planlamasına temel oluşturur.
Malzeme Gereksinim Planlaması
Malzeme Gereksinim Planlaması (MRP), ana üretim planı tarafından yaratılan bileşen gereksinimlerinin arz tarafından dengelenmesini sağlar. Malzeme gereksinimlerinin planlanmasının sonucunda detaylı üretim planı ve detaylı malzeme satınalma planı oluşur.
Kapasite Gereksinim Planlaması
Detaylı üretim planının mevcut kapasitesi ile karşılaştırılmasını ve kapasite kullanımının takibini sağlar. Kapasite işgücü ve makinalardan oluşan iş merkezleri birimlerinde takip edilir. Kapasite kullanımı etkinliği raporlanır.
Şekil 9- ÜRETİM MODÜLLERİ (Epsilon ,1996)
Ürün Yapıları
Bu ürünün üretiminde kullanılan bileşenlerin ve bu bileşenler arasında varolan ilişkilerin tanımladığı modüldür.
İş Akışı / İş Merkezi
Her ürünün üretimi sürecinde kullanacağı iş merkezlerinin, iş akışlarının ve operasyonların tanımlanmasında kullanılır.
Formül / Proses
Bir ürünün formülasyonunda hangi bileşenlerin ve proseslerin kullanıldığını tanımlamaya yarar. Bu fonksiyon ile şarj bazında üretim takip edilir.
İş Emirleri
Üretim planlarının uygulanması aşamasında stok, maliyet ve diğer boyutları ile üretimin yönetilmesinde kullanılır.
Üretim Kontrol
Üretimin detaylı takibini sağlar. Gerçekleşen işgücü ve malzeme tüketimi kaydedilir ve raporlanır. Üretkenlik ve verimlilik analizleri yapılır.
Seri Üretim
Yüksek miktarlarda üretim yapılan proses tipi üretim ortamlarında ürünlerin işçilik ve malzeme planlama ve raporlamasında kullanılır. Hat planlamasında sonlu kapasite ile çalışılır.
Kalite Yönetimi
Stok kalemlerinin kalite spesifikasyonlarının tanımlanması ve üretim içinde ve dışında kalitenin gözlemlenmesinde kullanılır. Kalite yönetimi üretimle bütünleşik olarak kalite takibini sağlar.
Şekil 10- GENEL MODÜLLER (Epsilon ,1996)
Genel Muhasebe
Tüm finanssal hareketlerin kaydedilmesi, finanssal rapor ve sorgulamalar için kullanılır.
Döviz Takibi
Döviz değişim oranlarının bakımı ve dövize dayalı hareketlerin hesaplarının kontrolü amacıyla kullanılır.
Alacak Hesapları
Müşteri bakiyelerinin takibi, müşteri ödemelerinin kontrolü ve kaydı için kullanılır.
Borç Hesapları
Borç hesapları satıcı faturalar ve ödemelerinin takibinde kullanılır.
Maliyet Yönetimi
Ürünlerin değişik maliyet benzetimlerinin yapılmasında, maliyet analizleri ve tahminlerinde kullanılır. İş yeri bazında maliyetler takip edilir.
Nakit Yönetimi
Nakit gereksinimlerinin planlanmasında ve nakit hareketlerinin kaydedilmesinde kullanılır.
Çek / Senet Yönetimi
Türkiye koşullarına özgü çek ve senet hareketlerinin kaydı, kontrolü amacıyla diğer modüllerle entegre olarak kullanılır.
Şekil 11- SAHA SERVİS YÖNETİMİ (Epsilon ,1996)
Saha servis, sevkıyat sonrası bakım ve garanti yükümlülüğü olan ürünlere verilen hizmetlerin yönetimi için geliştirilmiştir.
Müşteri Tabanı
Müşteri tabanın detaylı bilgileri etkin bir müşteri hizmetinin temelini sağlar. Herhangi bir ürün/parça seri numarası, o andaki sahibi, yeri ve garantileri ile tanımlanıp izlenir.
Hizmet Sözleşmeleri
Telefon desteği, müşteri ortamında tamir ve bakım gibi hizmetlerin maliyetlendirilmesi ve yönetilmesi için kullanılır. Kontrat yönetimi satış yönetimi ile benzerlik gösterir.
Hizmet Faturalama
Faturalama koşulları belirlenir, kontrat çerçevesinde otomatik olarak hazırlanır ve faturalama modülüne aktarılır.
Servis Talep İzleme
Servis talepleri öncelikleri belirlenir ve yönetilir. Tamamlanan hizmetlerle ilgili malzeme ve hizmet bedelleri faturalanır.
Dönüşler ve Onarımlar
Müşteriden iade edilen malzeme yerine ikame malları gönderilir ve hatalı parça satıcıya iade edilir veya tamir edilir.
Bir Hizmet Birimi Çoklu Veri Tabanı
MFG/PRO, da aynı programlar kullanılarak birden fazla veri tabanına ulaşım mümkündür. Aynı anda raporlama ve güncelleştirme yapabilmek için bir PROGRESS prosedürü yeterlidir.
Bir Hizmet Birimi Dağıtık Veritabanı
Tek bir veritabanı iki veya daha fazla dizi olarak bölünebilir ve farklı disk birimleri üzerinde saklanabilirler. Böyle bir yapı sistem performansının arttırılmasında önemli rol oynar.
Desteklediği İşletim Sistemleri
· OSF/1 · UNIX · OpenVMS · WindowsNT
ULUSLARARASI ÖZELLİKLER
Yerelleştirme
MFG/PRO tüm ülkelerde ve üretim ortamlarında kullanılmak üzere yerelleştirilmektedir. MFG/PRO pek çok dile çevrilmiş olup, ülkelerin vergi yapılarına ve iş geleneklerine uygun fonksiyonlarla desteklenmektedir.
Çoklu Döviz
MFG/PRO, standart biçimiyle tüm modüllerinde çoklu döviz değişim hareketlerini bütünüyle destekler.
Destek Merkezleri
Dünyanın belirli merkezlerindeki QAD.Inc ofisleri MFG/PRO'yu desteklemek üzere MFG/PRO ve PROGRESS ürünlerine hakim teknik kadrolar bulundurmaktadırlar.
Yerel Ülke Desteği
QAD.Inc. ürün desteğinde iş ortakları distribütörleri ile bir destek ağı oluşturmuştur. Bu distribütörler yerel bilgi ve deneyimlerini MFG/PRO üzerinde aldıkları geniş kapsamlı eğitimlerle birleştirmektedirler. QAD.Inc Türkiye distribütörlüğünü DIGITAL EQUIPMENT TÜRKİYE A.Ş. yapmaktadır.
Destek Masası
QAD.inc. ve DIGITAL destek anlaşması altındaki tüm MFG/PRO kullanıcılarına destek masası hizmeti sağlamaktadırlar.
Kullanıcılar MFG/PRO'nun kullanımı esnasında karşılaştıkları sorunların çözümünde bu servisten yararlanılırlar.
Danışmanlık
QAD.Inc. ve DIGITAL danışmanları MFG/PRO'nun proje planlamasında, uygulanmasında, kullanım özelliklerinin belirlenmesinde ve uyarlanmasında hizmet verirler.
QAD.inc. ve DIGITAL, MFG/PRO uygulamasına ilişkin eğitimler ve seminerler verirler. Eğitimler MFG/PRO'nun özellikleri konusunda kullanıcıyı bilgilendirir ve şirketin planlama ve kontrolünde sistemin nasıl kullanılacağını anlatır.
MFG/PRO eğitimleri gerek QAD.Inc. ofislerinde gerekse DIGITAL ofislerinde düzenli olarak verilir.
Müşteriye Özel Eğitimler
MFG/PRO eğitimleri kullanıcı kuruluşa özel olarak hazırlanabilir ve istek üzerine belli bir endüstriye özel hale getirilebilir.(Epsilon ,1996)
7.4 Oracle Bilgisayar Sistemleri Ltd. şti.
ÜRETİM YÖNETİMİNDE ORACLE UYGULAMA YAZILIMLARI
Esnek üretim; maliyetlerin düşürülmesi, üretim zamanlarının azaltılması ve sürekli iyileşmenin sağlanmasında anahtardır.
Üretim Yönetiminde Oracle Uygulama Yazılımları:
Dünyanın önde gelen şirketleri, çevirim zamanlarını kısaltmak,dengeli üretim yapmak ve yenilikçi yöntemleri kullanarak üretim proseslerini optimize etmek amacıyla Oracle uygulama yazılımlarını kullanmaktadır.
İleri Düzeyde Hibrid Üretim
Pek çok şirket planlama ve üretim faaliyetlerini optimize etmek amacıyla değişik üretim tarzlarının bileşimini uygulamaktadır. `Oracle Manufacturingt' Üretim Yönetimi sistemi iş emrine dayalı, sürekli, siparişe göre üretim ve proses tipi üretimleri aynı anda destekleyerek şirketlerin sürekli gelişimlerini sürdürmelerine katkıda bulunmaktadır. Oracle, prototip üretiminden yüksek hacimli üretime, üretim çizelgelemeyi de içerecek geniş bir yelpazede üretim olanaklarınızı genişletmenize yardımcı olur.
Yeni Ürün Mühendisliği
Rekabetçi pazar ortamının zorladığı etkin üretim-satış sürecinin başarısı mühendislik, üretim, pazarlama ve müşteri arasındaki iletişimin ve koordinasyonun etkinliğiyle doğru orantılıdır. Oracle'a özgü bir çözüm olan işakışı çözümü mühendislik tasarım ve değişiklik süreçlerinde ihtiyaç duyduğunuz şirket içi ve dışı tüm koordinasyonun organize edilmesine hizmet eder. Oracle EngineeringTM (Mühendislik) modülü sahip olduğu güçlü ürün kataloglama yapısıyla mühendislik tasarım sürecini önemli ölçüde kısaltabilir. Aynı zamanda yeni tasarlanan ürünlerin üretime alınma programlarının esnek olarak hazırlanmasında da büyük ölçüde yardımcınızdır. Oracle Cost Management " (Maliyet Yönetimi) ve Oracle MRPT" (MİP) sayesinde;
- Oracle Mühendislik
- Oracle Ürün Konfigürasyonu Oracle Ürün Ağacı
- Oracle Tedarik Zinciri Planlaması Oracle Ana Üretim Çizelgeleme/MİP Oracle Kapasite
- Oracle Stok Yönetimi
- Oracle Tedarikçi Çizelgeleme Oracle Satınalma
- Oracle Üretim İzleme Oracle Maliyet Yönetimi Oracle Kalite
- Orade GEMMS" (Proses Üretim Yönetimi Sistemi)
yapılan mühendislik değişikliklerinin maliyetlere etkisini görebilir ve elinizdeki kullanılamayan stok miktarını minimize edebilirsiniz.
Planlama ve Simülasyon
Etkin stok yönetimi; dengelenmiş bir üretim, çok yönlü bir planlama, simülasyon ve sipariş yönlendirmeyi gerektirir. Oracle, talep tahmininden başlayarak üretim çizelgelemeyi, sipariş karşılamayı ve satın almayı da içerecek şekilde anlaşılır bir simülasyon olanağı sunar. Malzeme planlama dahilinde siparişlerinizi elektronik yollardan direkt olarak yan sanayicilere ve diğer üreticilere aktarabilirsiniz. Bir diğer yöntem de Oracle MIP workbench'ten simulasyon ve değerlendirme sonrası elde edilen verileri başlangıç bilgi olarak kullanmaktadır.
Tedarik Yönetimi
Günümüzün rekabetçi koşulları oldukça kısa çevirim süreleriyle çalışmayı zorunlu kılmaktadır. Oracle Satınalma modülü dökümantasyon zorunluluğunu ortadan kaldıran elektronik iletişimin sunduğu olanakları da kullanarak günlük satınalma işlemlerinin etkin şekilde yürütülmesine yardımcı olur. Onaylı tedarikçi listeleri ve online ürün katalogları yardımcıyla satınalma ihtiyaçlarınızı ve siparişlerinizi kolayca oluşturabilirsiniz. Sistemde oluşturulacak bir onay hiyerarşisi yardımıyla sipariş onaylama ve sözleşme bitim tarihlerine göre sözleşme yenileme süreçleri de dökümantasyon gereği duyulmaksızın otomatik olarak yapılabilmektedir. Satınalma siparişi ve sevkıyatla ilgili bilgi alışverişini, iç ve dış tedarikçilerinizle elektronik olarak sürdürme olanağınız vardır. Faturasız ödeme işlemleriniz ve sevkıyatla ilgili bilgileri otomatik olarak alabilmek için `Oracle EDI Gateway' modülünü kullanabilirsiniz.
Üretim
Uygulanan tek bir üretim sistemi ile üretimle ilgili tüm ihtiyaçlarınızı çözmeniz mümkün değildir. Dolayısıyla birden fazla sistemi uygulamak durumunda kalabilirsiniz. Oracle Work in Process (Üretim İzleme) modülü ile yüksek hacimli sürekli üretim hattınızı ya da tek tip ürünler için yaptığınız kesikli, atölye tipi üretiminizi aynı anda kontrol altında tutmanız mümkündür. Örneğin, satış siparişlerinizin teslim tarihine göre MİP tarafından önerilen çizelgeyi otomatik olarak uygulamaya alabilir, ya da uzman çizelgeleme sistemleriniz (çizelgeleme optimizasyonu) yardımıyla önerilen bu çizelge üzerinde değişiklikler yaparak yeni şekliyle kullanabilirsiniz. Uygulayabileceğiniz bir diğer yöntem de Pull sistem ya da Kanban tekniklerini otomatik veri toplama sistemleriyle kullanarak çizelgeleme ihtiyacını minimize etmektir.
Maliyet Yönetimi
Birçok şirket için sağlıklı bilgi edinilmesi gereken bir diğer konu da maliyet kalemleridir. Faaliyet karını hesaplamak, kontrol etmek ve analizini yapmak için Oracle Maliyet Yönetimi ve Oracle Finanssal Analiz Modülleri birlikte kullanılabilir. Oracle Maliyet Yönetimi aktivite bazlı maliyetlendirme, sınırsız sayıda maliyet kalemi tanımlama ve maliyet simülasyonlarında kullanabilecek etkin bir yardımcıdır.
Kalite Yönetimi
Genellikle kaliteyle ilgili veri toplamaya harcanan zaman yüzünden, bu bilginin değerlendirilip gerekli önlemler için gerekli zamanın bulunamaması pek çok işletmenin ortak sorunudur. Oracle Kalite modülü kaliteyle ilgili verilere kolayca ulaşabilmeyi sağlar ve kapalı döngü yapısıyla problemlerin temel nedenlerinin saptanıp analiz edilebilmesine ve düzeltici faaliyetlerin belirlenmesine önemli ölçüde destek verir. Makine kontrollerinin, çalışan kişilerin uyarılmasının ya da ürünle ilgili yapılacak ek işlemleri içeren düzeltici faaliyet sürecinin hiçbir müdahaleye gereksinim duyulmaksızın otomatik hale getirilmesine olanak tanır.(Epsilon ,MRP II/ERP)
SONUÇ :
Gümrük duvarlarının yıkılması neticesinde küresel ekonomi ve küresel rekabet kavramlarının ortaya çıkmazı, tedarikçiden başlayarak tüm üretim sürecini e müşteriyi de içine alan "Tedarik Zinciri Yönetimi – Supply Chain Management"kavramını ön plana çıkarmıştır.
1990'lı yılların başlarından itibaren firmalar gederek çok sayıda farklı coğrafi bölgeden tedarikçilere ve müşterilere sahip olmaya başlamış ve üstelik bu dağıtık yapı firmaların lojistik sistemlerine de yansımıştır. Son on yılda firmalar artık dünyanın dört tarafına yayılmış üretim süreçlerini planlamak ve her kıtadan tedarikçi ve müşterileri ile uyum içinde yaşamak zorundadırlar.
Küreselleşme adı verilen bu değişimin doğal bir sonucu olarak farklı coğrafi bölgelerdeki iş faaliyetlerinin dağıtık veri tabanları ve küresel veri entegrasyonu yoluyla yönetilmesi önem kazanmış ve ERP (Enterprise Resources Planning – Kurumsal Kaynak Planlaması) olgunluk çağına girmiştir.
MRP II ile ERP arasındaki tek fark ilkinin yerel ikincisinin ise Küresel olarak yönetme becerisine sahip olması değildir. MRP II ile ERP arasındaki diğer fark teknolojidir. Klasik bir ERP sisteminin ilişkisel bir ve/veya birden fazla veri tabanı üzerinde çalışabilen, 4.nesil bir programlama dili ile geliştirilmiş ve bir grafik ara yüze sahip olması gerekmektedir.
Teknolojik farklar bunlarla da sınırlı kalmamaktadır. ERP sisteminin istemci/sunucu yapısını desteklemesi de son derece önemlidir. En önemli teknolojik farklılık ise bir ERP sisteminin mutlaka uluslar arası açık sistem bağlantısı standartlarını sağlaması ve elektronik veri alışverişi olanaklarını sunmasıdır.
Özellikle bu son iki teknolojik yapı son derece önemlidir. Çünkü ERP sistemi üretim planlarını üretmek, bunları destekleyecek finanssal fonksiyonları sağlamak, tedarikçiler ve müşterilerle koordinasyonu yürütmek konulanda son derece becerikli olmakla birlikte sistem mutlaka üretim hattından toplanacak bilgilerle sürekli beslenmelidir. Bu nedenle ERP sisteminin diğer sistemler ile uyumlu çalışabilmesi, gerçek zamanlı veri alış verişine olanak tanıması, kısacası açık olması gerekmektedir.
1950'li yıllarda istatistiksel envanter kontrol ile başlayan karar / destek sistemleri 1960'lı yıllarda teknolojik gelişmelerle ile birlikte ortaya çıkan MRP ile yoluna devam etmiştir. MRP II kavramı ise 1960'lı yılların sonlarında MRP'nin üretim planlarını koordine etmek olan temel becerisinin üzerine bir firmanın lojistik, üretim, finans, dağıtım ve denetleme gibi ana fonksiyonlarını tek bir veri tabanı üzerinde entegre olarak sunan bir endüstriyel yönetim sistemi olarak karşımıza çıkmıştır. Öte yandan son yıllarda ortaya çıkan küreselleşme rüzgarlarının etkisi ile değişik coğrafi bölgelerdeki iş faaliyetlerinin küresel entegrasyonu zorunlu hale gelmiş ve MRP II'den ERP 'ye bir geçiş yaşanmıştır.
Günümüzde pek çok firma kendine uygun bir sistemin arayışı içindedir. Herhangi bir ERP sistemi uygulamayı düşünen bir firmada değişimler daha uygun paketin aranmaya başlaması ile belirgin hale gelir. Her şeyden önce düşünülen sistemi işlevsel hale getirmek tek bir kişinin değil de bir ekibin ödevi olduğu için daha ilk günlerden hedef odaklı ekip çalışması kavramı ön plana çıkar.
Ancak ERP sistemlerinin uygulayıcı firmada neden olacağı değişimler daha çok uygulama süreci sırasında ve özellikle projenin tamamlanıp üretken kullanıma geçilmesiyle fark edilir hale gelmektedir. ERP projelerinin bir firmaya sağladığı en önemli ilerlemelerden bir tanesi standartlaşmadır. Projenin başarıya ulaşması için tüm kullanıcıların aynı dilden konuşmaları, sistemi besleyen bilgilerin aynı standartta olması gerekmektedir.
Aynı şekilde uygulanan ERP sisteminin başarılı olabilmesi için, sisteminin doğasından kaynaklanan nedenlerden dolayı pek çok bilgiye sürekli olarak ihtiyaç duyulmaktadır. Bu noktada kullanıcılara verilecek eğitimin kalitesi ön plana çıkmaktadır. Ancak sistemin sürekli olarak bilgiyle beslenmesi kesinlikle bir disiplin gerektirir ve bu ciddiyeti gösteremeyen proje ekipleri başarısızlığa mahkumdur.
Kaynaklar:
- Epsilon Eğtim/ Yönetim danışmanlığı , İTÜ İşletme fakültesi, workshop MRP II/ERP
- Epsilon Eğitim / Yönetim Danışmanlığı Ltd., IMC Bilgi ve Yönetim Danışmanlığı Ltd., MRP II Üretim Kaynakları Planlaması, (10 Ekim 1996), İTÜ Maçka Sosyal Tesisleri
- http:\\www.ias.com.tr
- http:\\www.sap.com
- Pak Cengiz,Dialog Ltd., MRP ve ERP Uygulamalarında Başarıya Giden Yol,Otomasyon Dergisi, Ekim 1998
- SAP User Handbook Germany,1998
Tanyaş M., (1997), İşletme Kaynakları Planlaması, Üretim ve Kurumsal Kaynak Planlaması Workshop
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder